ويكيبيديا

    "belirleyen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تحدد
        
    • حدد
        
    • يحدد
        
    • يكون المسؤول
        
    Birisi kaderimizi belirleyen şeyin şans değil, seçimlerimiz olduğunu söylemişti. Open Subtitles أحدهم قال مرة أنه خيار ليست الفرصة,‏ التي تحدد مصيرنا
    Yaşadığımız hayatın kalitesini belirleyen budur -- zengin ya da fakir, ünlü ya da tanınmamış, sağlıklı ya da acı çekiyor olmamız değil. TED ان هذه الطريقة تحدد نوعية و جودة الحياة التي نعيشها ليس ان كنا اغنياء او فقراء مشهورين او مجهولين أصحاء أو مرضى
    Hayatımızı belirleyen 10 kararımızdan 8'i, deneyimlerimiz ve "Hah!" anlarımız 30'lu yaşlarımızın ortalarında gerçekleşecek. TED هذا يعني أن 8 من أصل 10 قرارات و تجارب و لحظات تجلي التي تحدد حياتك سوف تحدث بحلول منتصف الثلاثنيات من عمرك.
    Gelecekle ilgili vizyonunu ortaya koydu ve insanlara, pek çoğunun hayatını belirleyen acıyı ve terörü sona erdirmeyi önerdi. Open Subtitles لقد عرض رؤيته عن المستقبل وعرض على الناس طريق إنهاء المعاناة والإرهاب الذى حدد حياة العديد من حياتهم
    Yoksa vampir olmaya zorladığı gün kardeşinin kaderini belirleyen canavar mı? Open Subtitles أم أنك الوحش الذي حدد مصير أخاه يوم أرغمته على الغدوّ مصاص دماء؟
    Kaderinizi, hayallerinizi ve değerlerinizi belirleyen şans değil, seçimlerinizdir. TED الاختيار، ليس الفرصة، ما يحدد قدرك وأحلامك وقيمك.
    Bilimin ön cephesindeki yeni buluşlar, cinsiyeti belirleyen biyo işaretleri su yüzüne çıkarıyor. TED إن الاكتشافات الجديدة في صدارة العلوم تسلط الضوء على المؤشرات البيولوجية التي تحدد النوع
    Pek çok Afrikalı için bugün nerede dünyaya geldiği, hangi koşulların içine doğduğu, hayatının geri kalanını belirleyen temel etkendir. TED للكثير من الأفارقة اليوم ، مكان سكنك ، مكان مولدك ، الظروف المحيطة بنشأتك ، تحدد المسار لمستقبلك حياتك.
    Yani, insanlara nasıl ve ne zaman geri ödeme yapacağımızı belirleyen sözleşmeleri bu yüzden imzalarız. Open Subtitles و لهذا نوقع عقوداً تحدد كيف نعيد للناس أموالهم
    Geleceğinin nasıl olacağını belirleyen birkaç gün. Open Subtitles أيام قليلة يمكنها أن تحدد تماماً شكل المستقبل
    Hey, burası Pittsburgh, köprüler şehri, kaderinizi ve geleceğinizi belirleyen bir şehir. Open Subtitles هيي، انها بيتسبيرج ، مدينة الجسور مدينة، مناطقها المجاورة تحدد مصيرك
    Evrim biyologları kalıtsal bilgimizin gelişimi belirleyen şey olduğuna inanır. Open Subtitles ويعتقد علماء البيولوجيه التطوريه ان جيناتنا الوراثيه هى ما تحدد التغيرات والتنميه لدينا
    Hayır, altın oran, güzelliği belirleyen bir formüldür. Open Subtitles كلاّ، النسبة الذهبية هى الصيغة التي تحدد الجمال
    Lib, birkaç saatte bir kalp atışlarını kontrol ederek yaşam belirtisi olup olmadığını belirleyen bir protokol var. Open Subtitles ليب , هنالك نظام طريقة تحاول ان تحدد كل عدة ساعات اذا كان هنالك نبض ام لا
    Hikâyenizi belirleyen yaşamınızın ötesinde günler var. Open Subtitles تلك هي الأيام التي تحدد فصول قصتك في الحياة
    İşte paniğe kapılan bu kişiler... nitrogliserini yok etmek zorunda kaldılar... ve onların sonunu belirleyen de bu oldu. Open Subtitles هؤلاء هم الأشخاص... الذين تخلصوا من النيتروجلسرين بدافع خوفهم... وهذا ما حدد مصيرهم
    İşte paniğe kapılan bu kişiler... nitrogliserini yok etmek zorunda kaldılar... ve onların sonunu belirleyen de bu oldu. Open Subtitles هؤلاء هم الأشخاص... الذين تخلصوا من النيتروجلسرين بدافع خوفهم... وهذا ما حدد مصيرهم
    Detective Bell Kraliçenin Bayan Hollingsworth olduğunu belirleyen kişiydi, yani. Open Subtitles أنها تعيش بشارع رقم 23. (إذن، محقق (بيل كان في الواقع هو الشخص الذي (حدد هويّة السيدة (هولينجسورث
    Belki, uzun dönemli TSSB'nin oranlarını belirleyen şey, orada ne yaşadığımız değil, geri döndüğümüz toplum yapısıdır. TED ولربما كان ما يحدد طول فترة إضطراب ما بعد الصدمة هو ليس ما كان يحدث في المعارك ولكن ماهو نوع المجتمع الذي تعود إليه.
    Ve bu inanış, bize öğretilen bu şey; kadın hikâyelerinin gerçekten önemli olduğuna inanmaya hazır olup olmadığımızı belirleyen budur. TED و هذا هو الاقتناع، الذي تعلمناه، أنني أعتقد أن هذا يحدد ما تم تهيئة الكثيرين للتصديق بأن قصص المرأة لها أهمية بالفعل.
    Peki, bu hareketlerimizin anlamını belirleyen parçamız biz uykudayken de faal mi? Open Subtitles ... ذلك الجزء يكون المسؤول على أفعالك ـ و هل يكون موجوداً حينما ننام؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد