Dönüş zamanını iyi ayarlarsak, iki, belki üç tur yapabiliriz. | Open Subtitles | وسوف نقوم بترقميها فى الوقت المحدد ربما سوف نقوم بأثنان ربما ثلاثة رحلات |
Çünkü seninle dışarı çıkmak, sana bir, belki iki, belki üç, hatta 4 içki ısmarlamak, ve neler olacağını görmek istiyorum. | Open Subtitles | لإنني اريد ان اخذك خارجا .. واطلب لك مشروباً .. ربما اثنان ، ربما ثلاثة |
Karmaşık bir dava. İki, belki üç idari komisyonla uğraşıyor olacağız. | Open Subtitles | هنا اثنان، ربما ثلاثة لجان تنظيمية التيسوفنتعاملمعها.. |
Kadınsa eskiden geçinmeye yettiği paranın iki, belki üç katını kazanmış olacak. | Open Subtitles | لقد قاضت لتحصل على اثنين، ربما ثلاث مرات مما ستحصل عليه الآن |
belki üç saat. | Open Subtitles | ربما ثلاث ساعات |
Unutma, iki günlüğüne Boston'dayım, belki üç. | Open Subtitles | لا تنسى أنا في بوسطن غداً ليومين أو ثلاثة |
Unutma, iki günlüğüne Boston'dayım, belki üç. | Open Subtitles | لا تنسى أنا في بوسطن غداً ليومين أو ثلاثة |
Yaklaşık iki bin yen, belki üç. | Open Subtitles | ألفي ين أو نحو ذلك ربما ثلاثة آلاف |
belki üç, belki daha fazla. | Open Subtitles | أوه .. ربما ثلاثة أيام و ربما أكثر |
- İki bin, belki üç bine. Çünkü alet yeni. | Open Subtitles | مئتان ربما ثلاثة, ثمنه ستمئة جديد |
belki üç. | Open Subtitles | ربما ثلاثة أشهر |
Pekâlâ, belki üç. | Open Subtitles | حسنا, ربما ثلاثة |
belki üç buçuk. | Open Subtitles | ربما ثلاثة ونصف |
- Bir iki saat. belki üç. | Open Subtitles | ساعتان و ربما ثلاث |
belki üç saat. | Open Subtitles | ربما ثلاث ساعات |
belki üç yada dört dakika. | Open Subtitles | ربما ثلاث أو أربع دقائق. |
İki, belki üç. | Open Subtitles | مرتان، أو ربما ثلاث مرات |
belki üç kez. | Open Subtitles | ربما ثلاث مرات |
Vantilator kayışı kopmuş. İki, belki üç günümü alacak. | Open Subtitles | لقد فسد حزام الدوران ربّما سيتطلّب الأمر يومان أو ثلاثة |
Hayatın akışı böyle işte. Korkarım en fazla iki, belki üç günü kalmıştır. | Open Subtitles | إنها طبيعة الحياة ، أخشى أن أمامها يومان أو ثلاثة بالكثير |
İlk defaymış gibi geliyor... ama belki bir haftadan beri burdasın... belki üç ay... | Open Subtitles | يبدو أنها أول مرة لك هنا لكن... ربما مضى أسبوع على وجودك هنا أو ثلاثة أشهر إنه... |
Üç, belki üç buçuk hafta içinde, kampanyada 46 bin imza toplanmıştı. | TED | في ثلاثة أسابيع، وربما ثلاثة ونصف، كان لي 46,000 توقيع على هذه العريضة. |