ويكيبيديا

    "belleği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القرص
        
    • الذاكرة
        
    • ذاكرة
        
    • الفلاشة
        
    • الفلاش
        
    • التخزين
        
    • الذاكرةَ
        
    Anladık sert adamsın. Bilgisayarı bul ve USB belleği tak. Open Subtitles أفهم، أنتِ قاس، فلتصل إلى حاسوبه وتضع القرص المحمول فيه.
    Bütün belleği almış gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو بأنها حمَلت محتويات القرص الصلب كاملاً
    belleği ver bana! Bunu Başkent'e göndermemi ister misin? Open Subtitles أعطني القرص أتريدني أن أُرسلهُ إلى العاصمة؟
    Bu uzun vadeli belleği siler, fakat çok daha fazla kusursuzdur. Open Subtitles هذه النسخة تقوم بمسح الذاكرة الطويلة الأمد لكنها في غاية الدقة
    Biz de bu bağlama bağlı belleği bir kenara koyarız ve bir sonrakinde bu süreci tekrarlamayı öğreniriz. TED نحنُ نضبطُ الذاكرة التي تعتمدُ على الحالة ونتعلم لتكرار العملية في المرة القادمة.
    Senin içinde bir karbon biriminin... belleği var. Open Subtitles يوجد بك أنماط ذاكرة لإحدى الوحدات الكربونية
    Takımı bıraktığım için, belleği aldığım için en önemlisi de Alex'e yaptığım şey için çok özür dilerim. Open Subtitles آسف أنني غادرت الفريق حتى آسف أني أخذت الفلاشة ولكن الأهم
    Forrest'in işi senin flaş belleği Sözcü Buell'e iletmek ve Beyaz Saray'da onunla birlikte sunmaktı. Open Subtitles مهمة فوريست أن تأخد الفلاش إلى سبيكر بيول وعرضها معه
    Bu flash belleği sana veriyorum, ama seni koruyamam. Open Subtitles إن منحتكِ القرص المتنقل، فلا يمكنني حمايتكِ
    Dün gece kullandığı flash belleği demin ona verdi. Open Subtitles لقد أعطته للتو القرص الذي استخدمته الليلة الماضية.
    - Tamam, belleği göster bana. Open Subtitles أجل،أجل، فقط أريني القرص. أنت تنظر اليه.
    Çantamı talan etmekle meşgulken ben de usb belleği en yakın saksıya attım. Open Subtitles بينما كان يُفتّش حقيبتي، قمتُ بإلقاء القرص المحمول في أقرب نبتة.
    Sen de adamın işçi kılığına girip aradığımız belleği oraya sakladığını düşünüyorsun. Open Subtitles و تعتقد أنه أخذ شكل عامل ليخبئ القرص الصلب الذي نريده في هذه الخزانة
    Zaten çalamayız, Victoria belleği bir an bile gözünün önünden ayırmayacaktır. Open Subtitles فيكتوريا لن تبعد القرص عن ناظريها وإنه طويل بما يكفي لنحصل عليه على أي حال
    Ve son olarak belleği görsel bütünlük oluşturarak genişletin. TED والثالث هو زيادة الذاكرة عن طريق تهيئة بصرية مستمرة
    Akıllarımızda altı milyar yılın belleği var. Open Subtitles عمر الذاكرة التي في عقولنا هي ست ملايين سنة
    Tam olarak, ...donanımındaki çekirdek belleği de bu amaçla yapıldı. Open Subtitles و هو مبنى داخله حرفيا ما زالت ماثلة في الذاكرة الأساسية له
    Şimdi, lütfen belleği USB girişine sok. Open Subtitles الآن رجاءً أدخلي الذاكرة المحمولة في فتحة الوصلات.
    Yani belleği kim çaldıysa satamıyor ya da onunla ne yapacağını bilmiyor. Open Subtitles والذي يعني من أي من كان قد سرق ذاكرة التخزين لا يستطيع بيعها أو لا يعلم ما الذي يفعله بها
    Hafıza belleği kafatasıma yerleştirilmiş korteks'ten alınan telemetri video ve sesleri, kanıtları ve duruşmaları kaydetmek için yapıldı. Open Subtitles حزمة ذاكرة مزروعة في جمجمتي وتسجّل من صوت وصورة من لحائي كي تستخدم كدليل في المحاكمات
    Galiba sende bana ait bir şey var. belleği ver. Open Subtitles أظنك الآن لديك شيء يخصني، اعطني الفلاشة
    Flaş belleği laptopa takarsan gerçekleri söylediğimi anlarsın. Open Subtitles أدخل ذاكرة الفلاش تلك في حاسوبك النقال وسترى أنني أقول الحقيقة
    Flash belleği yok ettiğim için bana kızdığınızı biliyorum, ama beni böylece atamazsınız. Open Subtitles أعرف بأنكن غاضبات مني بسبب تحطيم وحدة التخزين لكن لا يمكنكن مقاطعتي ببساطة
    belleği buldum. Open Subtitles - ديكس ) لقد حصلتُ على الذاكرةَ الخارجية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد