Çoğu sadece birkaç hafta yaşar. ben şanslıydım. | Open Subtitles | معظمهم عاشوا لبضعة أسابيع لقد كنتُ محظوظاً |
- ben şanslıydım, kaçtım. | Open Subtitles | كنتُ محظوظاً لأنني تمكنت من الهرب. |
Hatta ben şanslıydım, bazı insanlar kör oluyor, sağır yada felç. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظا أيضا، بعض الناس أصيبوا بالصمم أو العمى أو بالشلل |
ben şanslıydım, annen hep oğlan doğurdu. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظا , دائما محظوظا مع أمك |
ben şanslıydım çünkü çok seçeneğim vardı. | TED | وقد كنت محظوظاً لأن لدي الكثير من الخيارات. |
ben şanslıydım, çünkü annem çoğu kadının yapmadığı bir şeyi yaptı. | TED | لقد كنت محظوظاً لأن واحد، أيضا، أمي فعلت شيئا أن معظم النساء لا تفعل. |
Ve ben şanslıydım çünkü babamın oğulları ve kızlarını her zaman teşvik ettiği bir aile içinde büyüdüm. | TED | لقد كنت محظوظة في انني ولدت ضمن عائلة مميزة تقدر وتشجع الفرص للذكور والاناث على نحو سواء |
ben şanslıydım, harika bir işim vardı. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظة حصلت على عمل رائع |
ben şanslıydım. | Open Subtitles | لقد كنتُ محظوظاً |
- Hayır. Hayır, ben şanslıydım. | Open Subtitles | -لا, لقد كنتُ محظوظاً ... |
- Hayır. Hayır, ben şanslıydım. | Open Subtitles | -لا, لقد كنتُ محظوظاً ... |
Ve ben şanslıydım. | Open Subtitles | وأنا كنت محظوظا. |
Bu sefer ben şanslıydım. | Open Subtitles | كنت محظوظا هذه المرة |
O aptal, ben şanslıydım. | Open Subtitles | عندما رفضت حاول قتلى كان غبياً و كنت محظوظاً |
Benim de başıma geldi, ben şanslıydım. | Open Subtitles | لقد حدث هذا فقط فى حياتى لقد كنت محظوظاً جداً |
ben şanslıydım çünkü böyle fiziksel belirtiler vardı ve bana bir şeylerin yanlış olduğunu gösterdi. Virüsü erken saptamamı sağladı. | TED | وقد كنت محظوظاً لأنهُ قد حدثت لي تلك الأعراض الجسدية التي كانت بمثابة تنبيه انهُ ثمةَ شيء خاطئ، والتى مكنتني من رصد هذا الفيروس في وقت مُبكر. |
ben şanslıydım. | TED | لقد كنت محظوظة. |