Ben de düşündüm ki, bu temizleme modelini neden tüm dünya üzerinde uygulamayalım ki? | TED | لذا فكرت في، لمَ لا نطبق نموذج النظافة المعتمدة على المساهمة الجماعية في الكوكب بأكمله؟ |
Ben de düşündüm ki, kahvaltı ederken, sen de bana bir hikaye anlatırsın. | Open Subtitles | لذا فكرت يمكنك إخباري حكاية بينما أنا آكل |
Ben de düşündüm ki istifa edeyim ve geri dönüp buralarda başkanlık yapayıp. | Open Subtitles | لذا فكرت في الأستقالة و العوده إلى منصب الرئيس هنا |
Adam'ın senin köşeni sevdiğini öğrendim, böylelikle Ben de düşündüm ki eğer sendikalaştırırsa... | Open Subtitles | إكتشفتُ أنّ آدم يحَبُّ عمودُكَ، لذا إعتقدتُ إذا هو يُمْكِنُ أَنْ يديرها |
Yani onda olmadığını söyleyince Ben de düşündüm ki belki de sende- | Open Subtitles | حَسناً، على الأقل، قال أنها ليست معه لذا افترضت أنه ربما.. معك.. |
Bir yerlere gelebilmek gerçekten çok zor,Ben de düşündüm ki babam girdiğine göre ben de yapabilirim. | Open Subtitles | انظري فرصتي في الدخول لأي مكان ضئيلة للغاية ، لذا فكرت بما أن والدي ذهب هناك لدي حد بأن أكون إرثه هناك |
Onu buradan çıkaramıyorum. Sizin sözünüzü dinliyor. Ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | لا أستطيع إخراجها من هنا ...إنها تصغي إليك، لذا فكرت في |
Ben de düşündüm ki bunu aradan çıkarım arkadaş olalım. | Open Subtitles | لذا فكرت أن نزيلها من طريقنا ونكون صديقين. |
Ben de düşündüm ki: "Tamam, konvoyun bu kısmında sorun yok." | Open Subtitles | لذا فكرت أن الأمر بخير وذلك الجزء من القافله بخير |
Hademelerimiz oldukça yoğun, Ben de düşündüm ki cezaya kalan öğrencilerimizi kullanabilirim. | Open Subtitles | حاجب المدرسة غرق لذا فكرت أنه يمكننا الإستفادة من المحتجزين |
Ben de düşündüm ki, onu buraya getireyim ve siz kızlar, sihrinizı yapın. | Open Subtitles | لذا فكرت أن أحضرة الى هنا و أجعلكم تقومون بسحركم عليه |
Beni daha önce hiç umursamazdı Ben de düşündüm ki, belki bebeğim olursa benimle ilgilenebilirdi. | Open Subtitles | لم يكن يهتم بي لذا فكرت أنني ربما لو أنجبت طفلا سيهتم |
Ve etrafta yaratıcı bireyler olduklarına inanarak dolaşabildikleri için duygusal olarak çok coşkulu hissediyorlar. Ben de düşündüm ki bugün yapacağım şeylerden biri, | TED | وهم متحمسون عاطفيا بصورة مطلقة تجاه حقيقة أنه بإمكانهم المضي قدما يرون أنفسهم كأناس مبدعين. لذا فكرت في شيء سأفعله اليوم |
Ben de düşündüm ki kurye servisi iyi bir fikir. | Open Subtitles | - الطيران - لذا فكرت بان خدمة التوصيل ستكون فكرة جيدة |
Şehre son geldiğimde çölde doğru düzgün badem bulamadığını söylemiştin, Ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | قلت أنك لم تستطع إيجاد لوز جيد في الصحراء، لذا فكرت... |
Tatom benimkini ödünç aldı. Ben de düşündüm ki; artık kendisine ait bir kitabın vakti gelmiştir. | Open Subtitles | كان " تاتوم " يستعير كتابي لذا فكرت أن الوقت حان ليحصل على كتابه الخاص |
Sevgililer gününün senin için tek anlamının Sevgililer Günü Katliamı olduğunu söylemiştin, Ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | لقد أخبرتني أن عيد الحب لذا فكرت |
Mike ve Paige'in Sylmar'da işi bitti, Ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | (مايك) و(بايج) إنتهيا في (سيلمار) لذا إعتقدتُ... |
Biliyorum ama sen Duluth'taydın, Ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | "أعلم , لكنك كُنت في "دولوث ..لذا افترضت |