Ben genellikle birisi çıkıp da "bu yemeğin gerisi ne yapacağız" dediğinde devreye giriyorum. | Open Subtitles | أنا عادةً أنطق عندما يقول شخص ما ماذا ستفعل بحق الجحيم ببقية هذا الطعام؟ |
Evet, güzel, Ben genellikle müziğin sizi alıp... Bir yerlere götürmesine izin vermeniz için ısrar ederim. | Open Subtitles | نعم, حسناً, أنا عادةً أصرّ على أن تتركي الموسيقى تأخذكِ إلى مكانٍ ما. |
Hey, Nick. Ben genellikle eğlenceliyim, değil mi? | Open Subtitles | مرحباً "نيك"، أنا عادةً مليء بالمرح، أليس كذلك؟ |
- ve bu tür ameliyatlar için Ben genellikle üç delik açarım. | Open Subtitles | ولهذه الجراحة بالتحديد أنا عادة أصنع ثلاثة ثقوب |
Ben genellikle onları rahat bırakın onlar bacaklarını yoksa. | Open Subtitles | أنا عادة ما تترك لهم تكون إذا لم يكن لديك الساقين. |
Ben genellikle bir kediyi pataklarım. | Open Subtitles | أنا عادةً أضرب قطة |
Yani Ben genellikle... | Open Subtitles | لا أحد. أعني، أنا عادةً... |
Ben genellikle özel bir- | Open Subtitles | على أي حال، أنا عادة أعد وجبات المناسبات الخاصة... |
Ben genellikle mısır ekmeğine yumulmuş olurum. | Open Subtitles | أنا عادة التهام خبز الذرة. |