Ben hep bir şeyler yaptırırım. Kestiririm, toplatırım, çektiririm. | Open Subtitles | حسنا، أنا دائماً أأصلح نفسي أنتما تعلمان، قصَة أو ثنية أو شفط قليلاً |
Ben hep metal dişleri tercih ediyorum çünkü çıkardığı sesi seviyorum. Bir de gördüklerimin tutma kısmında siyah bir yumruk var. | TED | أنا دائما أفضل الأسنان المعدنية فقط لأنني أحب الصوت الذي تصدره وتلك التي أعرف تحتوي على رمز القبضة المرفوعة في مقبضها. |
Sen kendini her zaman biliyorsun ama Ben hep yüzüme gözüme bulaştırıyorum. | Open Subtitles | اللعنة انكم دائما معا و انا دائما فى مشاكل . انتم دائما بخير |
Ben hep kendimi böyle tanıtırım, insanlar da bundan hoşlanır. | Open Subtitles | انا دائماً اقدم نفسي هكذا الناس احبت ذلك |
Ben hep sepetten çıkmaya çalışandım. | Open Subtitles | لقد كنت دائما الكابوريا التى يتسلقون ظهرها |
Ama Ben hep tembelim, hep korkağın biriyim. | Open Subtitles | لست مجبرة، لكني كنت دائماً كسولة كثيراً أو خائفة كثيراً وما شابه |
Ben hep Emily'yle senin evliliğinin çok iyi gittiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | لطالما كنت واثقاً أنك أنت و "إيميلي" تمثلان أفضل الزيجات |
Ben... Ben hep bir lağım faresi oldum, hayatta kalmak için çalan... | Open Subtitles | أنا دائماً فأر شارع, أسرق ما أَحتاجه للبقاء. |
Yani Ben hep kapının bu tarafındayım, sense diğer tarafında. | Open Subtitles | أنا دائماً في جِهةٍ من الباب و أنتِ دائماً في الجِهة الأُخرى |
Ben hep senden bir adım önde oldum. | Open Subtitles | أنا دائماً متقدم عليك، لأنني أعرف ما تفكر فيه |
-İşi bok ettiğini. -Bak,Ben hep seni düşünüyorum. | Open Subtitles | أنت فقط تزيد الأمر سوءا انظر أنا دائما اعتني فيك |
Sağlıklı olmak zorundasın. Ben hep seni seveceğim. | Open Subtitles | فقط ان تكون دائما موجود معلى أنا دائما معك أحبّك، |
Ben hep kötü bir rüyaymış gibi davranıyordum da. | Open Subtitles | أنا دائما نوعا ما أتظاهر بأنه كان حلما سيئا |
- Öyleyse haklı olmalısın. - Ben hep haklıyımdır. | Open Subtitles | يجب ان تكونى على حق اذا حسنا, انا دائما على حق |
Nasıl bilebilirim? Ben hep tramvay ile yolculuk yaparım. Seni! | Open Subtitles | ماذا افعل الان،،، انا دائما اسافر بالقطار المحلي |
Babanın yanına gitmek için mi kaçtığını sordu. Ben hep kendi babamın dünyadaki en iyi adam olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | لقد سألتني اذا كنت متوجه الى والدك انا دائماً اعتقدت ان والدي اعظم شخص في العالم |
Aslında, Ben hep kendi gemimin kaptanı olmak istemişimdir. | Open Subtitles | في الحقيقة كنت دائما أريد قيادة مركبي الخاص |
Ben hep çirkindim. Herkesi hep korkuttum. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً قبيحاً إننى أخيف الناس دائماً |
Evet, Ben hep sınıfımda en genç oldum ve en küçük, bir kez olsun kaynaşmak istedim. | Open Subtitles | لطالما كنت الأصغر فى صفي و.. كنت اريد شخصاّ لأظهر معه لأكون رائعاّ |
Evet. Ben hep o konuşmayı yapmaktan kaçınmışımdır. | Open Subtitles | أجل, دائماً ما تمكّنتُ من تفادي إعطاء ذلك الخطاب. |
Ben hep yıldızdım. Siz bilmiyordunuz. | Open Subtitles | لقد كنت دوما نجماً ولكني لم أكن أعرف ذلك |
Ben hep nereye gittiğimi görebilirim. | Open Subtitles | لطالما كنتُ قادراً على رؤية طريقي |
Ben hep böyleydim. | Open Subtitles | لقد كُنتُ دائماً هكذا. |
Hayır, Ben hep senin yanında olacağım Otto. | Open Subtitles | كلا, سأبقى دوماً من أجلك يا (أوتو).. ؟ |
Nereye gidersen git, ne yaparsan yap Ben hep yanında olacağım. | Open Subtitles | لا يهم أين تذهبين ولا يهم ماذا تفعلين سأكون دائماً هُناك هل تفهمين؟ |
Ben hep bir sonraki adımda ne yapmalıyım diye düşünürdüm. | Open Subtitles | طوال الوقت كنت افكر فيم يجب على فعله |
Ben hep istedim, ama bir türlü açılma cesaretini kendime bulamadım. | Open Subtitles | كنتُ دائماً أريد ذلك ، لكني أعتقد إني لم أمتلك الشجاعة لأطلب ذلك |