Hayır, bu başka bir şey. Benden hızlı yüzebiliyor. | Open Subtitles | إنه شيء آخر، إنه يستطيع السباحة أسرع مني |
Teknik olarak çevrresindeki alanı büküyor. Yoksa senden veya Benden hızlı değil. | Open Subtitles | تقنيًّا، إنها تُحرّف حيّزها المكانيّ لا أكثر، وإلّا فإنها ليست أسرع مني أو منك. |
İçeride, hepimiz nefes nefese, bir an oturdum ve Rafi'nin babasına şöyle dediğini duydum: "Baba, sen Benden hızlı koşuyorsun!" | TED | في الداخل، كنا جميعا نلهث، جلست للحظة وسمعت رافع يخبر أباه: "تستطيع أن تعدو أسرع مني يا أبي." |
Benden hızlı tabanca çekenler gördüm. | Open Subtitles | دائما أجد من هو أسرع مني بالمسدس |
Benden hızlı olduğunu sanmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | هل تعتقدين حقاً أنك أسرع مني ؟ |
Lois bu herife vuruldu onun hakkında tek bildiğimiz Benden hızlı yüzmesi. | Open Subtitles | (لويس) متيمة بهذا الرجل وكل ما نعرف عنه بأنه يسبح أسرع مني |
Ama Benden hızlı olma ihtimalin yok. | Open Subtitles | لكن هل تظن حقاً أنك أسرع مني ؟ |
Şimdi herkes senin hızlı olduğu, hatta Benden hızlı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | والآن... الجميع يعتقد انك الاسرع. ربما أسرع مني. |
Benden hızlı koşan erkek isterim. | Open Subtitles | أحب الرجل الذي يعدو أسرع مني |
Sizi temin ederim ki; bu evi, kimse Benden hızlı satamaz. | Open Subtitles | ... كيف - ... أستطيع أن أعدُك - لا أحد يستطيع بيع هذا المنزل أسرع مني |