Biliyorsun, eğer bugün beni almaya sen gelmeseydin şu anda ölmüş olacaktım. | Open Subtitles | أتعلم لو أنك لم تأتي لأخذي اليوم لكنت ميتاً الآن |
Laboratuvarından çıkıp beni almaya gelmeyeli asırlar olmuştu. | Open Subtitles | منذ زمن طويل لم تأتي لإصطحابي معكِ من عملي |
13 milyon doların var ve beni almaya bununla mı geliyorsun? | Open Subtitles | معك 13 مليون دولار وجئت لتأخذني في قطعة الخرده هذه ؟ |
Ama zaten beni almaya geleceklerdi. Öylemi? | Open Subtitles | في الحقيقة، إنهم قادمون لاصطحابي إلى هناك |
Yarın yapılacak bir ameliyatım vardı ve size beni almaya gelecek kimsemin olmadığını söylemekten hiç utanmıyorum ve tek başıma ayrılacağım. | Open Subtitles | ولست محرجة أن أفيدكم بئلا أحد سيأتي ليقلّني سأغادر لوحدي |
Babam neden beni almaya yeni tanıştığı birini göndersin? | Open Subtitles | لماذا يرسل والدي أحد قابله للتو ليأخذني ؟ |
beni almaya geldiği gün, babam çılgına döndü ve şiddetle karşı çıktı. | Open Subtitles | فى اليوم الذى جاءفيه ليأخذنى أصاب أبى الجنون وتصدى له |
Çocuğa olanlar için beni almaya geldiğinizi Biliyorum. Lonnie Garth? | Open Subtitles | أعلم بأنكم أتيتم لأخذي بسبب ما حصل لذلك الصبي |
beni almaya geldi sandım. Evimize gideceğimizi sandım. | Open Subtitles | اعتقدت بأنها قادمة لأخذي وأنني سأعود للمنزل |
Ebeveynlerim beni almaya kimin geleceğini tartışmaya başladılar. | Open Subtitles | لذا قد بدأ والديّ بالمشاجره حول من سيأتي لأخذي.. لذا قررت |
Babam beni almaya geldiğinde hıçkırarak ağlıyordum. | Open Subtitles | عندما جاء أبي لإصطحابي ، لقد كنت أبكي و أبكي |
- Benim gitmem gerek, arkadaşım beni almaya gelecek. - Arkadaşın mı? | Open Subtitles | -حسناً، يجب أن أذهب، سيأتي صديقي لإصطحابي |
Buradan nefret ediyorum. Hemen döneceğini söylemiştin. beni almaya gel, oldu mu? | Open Subtitles | أنا أكره هذا المكان لقد قلتِ أنك ستعودين سريعاً فقط عودي لتأخذني , موافقة؟ |
Merak etme, gerçek annem yakında beni almaya gelecek. | Open Subtitles | لا تقلقي، أمي الحقيقية ستأتي يوماً لتأخذني |
beni almaya geldiğin için sağ ol. Meşgulsünüz sanıyordum. | Open Subtitles | شكراً على مجيئك لاصطحابي ظننتك ستكون مشغولاً |
Onlara sadece erkek arkadaşımın beni almaya geleceğini söyleyeceğim ve ameliyattan sonra sıvışacağım. | Open Subtitles | سأخبرهم أن حبيبي سيأتي ليقلّني وبعد الجراحة، سأفرّ |
Bunun içinde kocam beni almaya gelecek. | Open Subtitles | إذا زوجي هنا ليأخذني إلى ميناء بال سمعتك. |
beni almaya geldiği için çok mutluydum. | Open Subtitles | و كنت سعيدا جدا و قد جاء ليأخذنى |
beni almaya geleceğini söylemişti. | Open Subtitles | قالت بأنها ستعود لتقلني إلى المنزل |
beni almaya gel lütfen, tamam? | Open Subtitles | تعالي لتأخذيني فحسب , موافقة؟ |
Annemle babamı aradım, beni almaya geldiler. Çok havalı, değil mi? | Open Subtitles | لأن أبي و أمي قد أقلعوا بالطائرة ليأخذوني للبلد, رائع جداً |
Garson kız her an beni almaya gelebilir. Barı kapatmak için hazırlanıyordum! | Open Subtitles | هذه النادلة ستأخذني في ايّ لحظة لقد كنت جاهزاً لأغلاق الحانة |
Bir saat içinde beni almaya geliyor. | Open Subtitles | ستقلني خلال ساعة |
Ama motosikletiyle beni almaya geldiği gün pek iyi hissetmedim. | Open Subtitles | لكنفيهذااليومالذي جاءفيه.. ليقلني بدراجته النارية شعرت بالسوء لأول وهلة |