Üstad, orada olduğunuzu ve beni aradığınızı biliyorum. | Open Subtitles | مُعلمي، أعلم أنك بالأعلى هناك وأعلم أنك تبحث عني |
beni aradığınızı söylediler. | Open Subtitles | قيل لي بأنك تبحث عني |
İyi akşamlar, Miss Watson. beni aradığınızı duydum. | Open Subtitles | مساء الخير انسه واتسون لقد سمعت إنك تبحثين عني |
beni aradığınızı biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انك تبحثين عني |
Sadece neden beni aradığınızı anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أفهم فقط سبب اتصالك بي |
Sadece neden beni aradığınızı anlamadım. | Open Subtitles | أنا لا أفهم فقط سبب اتصالك بي |
Kız kardeşim beni aradığınızı söyledi. | Open Subtitles | أختي قالت أنك تبحث عني |
Bay Carson beni aradığınızı söyledi lordum. | Open Subtitles | يقول السيد (كارسون) أنك كنت تبحث عني يا سيدي |
Neden beni aradığınızı öğrenmek istedi ben de onlara, aslında aradıkları kişi Jimmy'di dedim. | Open Subtitles | أنه أراد أن يعرف لماذا أنت تبحث عني أخبرته بأنك لا تبحث عني (بل عن (جيمي |
beni aradığınızı biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انك تبحثين عني |