Baban Beni endişelendirmiyor. | Open Subtitles | والدك لا يقلقني أنت لن تقول هذا عندما يجري ناحيتك وبيده سكيناً |
Karaciğerin durumu Beni endişelendirmiyor, zaten böyle olmasını bekliyorduk. | Open Subtitles | لا يقلقني الكبد كثيراً، فأنا أعلم ما أتوقعه. |
Yoksulluk öbür insanları olduğu gibi Beni endişelendirmiyor. Korkmuyorum. | Open Subtitles | الفقر لا يقلقني كما يقلق الآخرين |
Bu arada Mike Katz'da Beni endişelendirmiyor. Beni düşündüren tek adam Robbie. | Open Subtitles | لستُ قلقاً بشأن (مايك كاتز)، على أي حال الرجل الوحيد الذي أقلق بشأنه هو (روبي) |
Henry Beni endişelendirmiyor. | Open Subtitles | لستُ قلقاً بشأن (هنري) |
Meksika hükümeti Beni endişelendirmiyor. | Open Subtitles | أنا لست قلقا حول الحكومة المكسيكية |
- Zorluğu Beni endişelendirmiyor. | Open Subtitles | أنا لست قلقا حول صعوبة. |
* Ama endişelendirmiyor beni * * Endişelendirmiyor beni * | Open Subtitles | - و لكن هذا لا يقلقني - هذا لا يقلقني |
* Ama endişelendirmiyor beni * * Endişelendirmiyor beni * | Open Subtitles | - ولكن هذا لا يقلقني - هذا لا يقلقني |
Beni endişelendirmiyor. | Open Subtitles | انه لا يقلقني |
Hayır. Beni endişelendirmiyor. | Open Subtitles | لا، لا يقلقني. |