- Noel'in iyi geçti mi? - Koç Beni hapisten çıkardı. | Open Subtitles | ـ هل أمضيت عيداً سعيداً ـ لقد أخرجنى المدرب من السجن |
Beni hapisten neden çıkardığını ne istediğini ya da kim olduğunu bilmiyorum... | Open Subtitles | لا أعرف لمَ أخرجتَني من السجن أو ماذا تريد أو من تكون |
Umudumu kaybettiğimde, Beni hapisten kurtarmak için her yola başvuran adama ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث للرجل الذي قام بالمستحيل لإخراجي من السجن بعد أن فقدت الأمل؟ |
Beni hapisten kaçırma eğiliminde olduğuna eminim sistemde bir açık bulmak veya beni çıkarmak için bir dolap çevirmek istediğine. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنك كنت مغريًّا لكيّ تهربني من السجن. أن تجد منفذًا أو أن تحتال على شخص ما لكيّ تحررني. |
Beni hapisten kaçırdığın Zambulili kadına götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | خذيني إلى تلك المرأة الزومبالية التي أخرجتيها من السجن |
Beni hapisten çıkarabildiğine göre bir parça sevmiş olman gerek. | Open Subtitles | أنا أعنى أنك معجب بى ولو بالقليل لكى تخرجنى من السجن. |
Bana ne kağıtlardan. Beni hapisten kurtar. | Open Subtitles | لست أتحدث عن الأوراق أخرجني من السجن فحسب |
Sana yardım etmem için Beni hapisten çıkmaya zorladın ve ben de sana yardım edeceğim. | Open Subtitles | أجبرتني على الخروج من السجن لمساعدتك وأنا سأقدم لك المساعدة اللعينة. |
- Nasıl buldun beni? Hapisten çıktığından beri seni takip ediyorum. - Kefaletini kim ödedi? | Open Subtitles | لقد كنت اتبعك منذ خرجت من السجن من دفع كفالتك؟ |
Beni hapisten kaçırma ücretini bölüşmek istemiyor. | Open Subtitles | انه لا يريد ان يقسم اجرته لان يخرجنا من السجن |
Boşa kürek çekeceğim derken Beni hapisten koruyan tek kozumu da mahvedecek değilim. | Open Subtitles | لن أضيع باطقتي للخروج من السجن على شيء غير مضمون. |
Beni hapisten çıkartıp ormana getiriyorsunuz. | Open Subtitles | لقد اخرجتنى من السجن و احضرتنى الى الغابه ما الذى ستفعله ؟ |
Bana doğrudan, 18000 Dolar ödersem sonra Beni hapisten çıkaracaklarını söylediler | Open Subtitles | لقد قالوا لي مباشرة إذا دفعت 18 ألف دولار سيطلقون سراحي من السجن |
Cady, geri dönme riskime rağmen Beni hapisten çıkarmak için... senin ve diğer herkesin yaptıkları için çok minnettarım. | Open Subtitles | كيدي , لدي إحترام شديد لما قمتي و كل شخص أخر به لإخراجي من السجن لمجازفة العودة إلى هناك مجدداً |
Işınlamanın Beni hapisten kaçırması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يفترض بالنقل عن بعد أن يخرجني من السجن |
Beni hapisten çıkarmak için yaptıklarına nasıl teşekkür etsem azdır. | Open Subtitles | لم تواتيني فرصة لأشكرك على كل ما فعلته لإخراجي من السجن |
Beni hapisten çıkardığın gün sana 1000 dolar veririm. | Open Subtitles | لك مني الف دولار ان اخرجتني من السجن |
Milli Güvenlik'i Beni hapisten çıkarmaya mecbur bıraktığında bunu, babana, benim gücüme ihtiyaç duyduğun için yaptığını söylemiştin. | Open Subtitles | عندما أرغمتي وكالة الأمن القومي على إطلاق سراحي من السجن أخبرتيني أنكِ فعلتي ذلك لأنكِ كنتي محتاجة لوالدكِ كنتي محتاجة لقوتي |
Beni hapisten çıkarmak uğruna yalan söyledin. Şimdi nasıl... | Open Subtitles | لقد كذبتِ كي تنقذيني من السجن كيف ستقومين... |
Bir de: "Beni hapisten çıkardığın için teşekkür ederim." | Open Subtitles | - لمذا لا تجرب قول شكرا لك فينس لإخراجي من السجن |