Şimdi, bu gerçek bir teklif ve gerçekten bu yatırımı sunan şirketler var, ama Beni ilgilendiren tarafı çok farklı. | TED | الآن، هذا اقتراح جدِّي، وهناك العديد من الشركات التي تقدم مثل هذا الإستثمار، ولكن ما يثير اهتمامي بالأمر مختلف تمامًا. |
Beni ilgilendiren, yazarıydı. Kitabı o verdi. | Open Subtitles | المؤلف هو من يثير اهتمامي هو أعطاني إياه |
Beni ilgilendiren onun yazarıydı. Kitabı o verdi. | Open Subtitles | المؤلف هو من يثير اهتمامي هو أعطاني إياه |
Beni ilgilendiren şey, bu lanet hikayeyi nasıl kaçırdığımızı bana kimin anlatacağı. | Open Subtitles | ما يهمني هو من منكم سيخبرني اننا كيف فوتنا هذا القصة اللعينة؟ |
Beni ilgilendiren, 23:00 ile 02:00 arası. Neredeydin? | Open Subtitles | ما يهمني هو الوقت بين الثانية عشر والثانية صباحا أين كنت ذلك الحين ؟ |
Gerekmez, bende var. Beni ilgilendiren iş. Geliyorum. | Open Subtitles | لن نحتاج لذلك ، لدي واحد بالفعل أنا مهتم بهذا ،سأقوم بالأمر. |
Beni ilgilendiren şey; | Open Subtitles | أنا مهتم من أين وجدت هذا الهاتف السحري |
Beni ilgilendiren de bu. | Open Subtitles | هذا ما يثير اهتمامي. |
Beni ilgilendiren kısım, sen bizim hakkımızda konuşursan, ben de senin hakkında konuşurum sonra da o gece yaşananlar tekrar gün yüzüne çıkar. | Open Subtitles | كل ما يهمني هو أنك لو وشيت بنا سأشي بك ثم يعود كل ماحدث تلك الليله من جديد |
Beni ilgilendiren şey, bu kahrolası haberi nasıl kaçırdığımızı kimin söyleyeceği. | Open Subtitles | ما يهمني هو من منكم سيخبرني اننا كيف فوتنا هذا القصة اللعينة؟ |
Beni ilgilendiren neden birinin beni öldürmek istemesi! | Open Subtitles | ما يهمني هو لماذا يريد شخص التخلص مني |
Beni ilgilendiren tek sensin. | Open Subtitles | فكل ما يهمني هو أنت |
Beni ilgilendiren en iyi dostluk. | Open Subtitles | أنا مهتم بأفضل الصداقات |
"Kim" değil, Beni ilgilendiren senin "Ne" yaptığın. | Open Subtitles | المسألة ليست \" الذين\" ، أنا مهتم 'ما' قمت به . |