ويكيبيديا

    "benim durumumda" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في حالتي
        
    • حالتى
        
    • لو كُنت مكانك كُنت
        
    benim durumumda, büyüdüğüm zaman ve yerlerde Afrika'da elma egzotik bir meyveydi. TED في حالتي الخاصة، عندما وحيثُ ترعرعتُ في أفريقيا، كانت التفاحة فاكهة غريبة.
    Hiçbir şey için asla çok geç değildir ya da benim durumumda, istediğin kişi olmak için çok erken değil. Open Subtitles وإذا كان ذلك مهمّا لم يفت الأوان بعد أو في حالتي, ليس مبكّر جداً لكي تكون من تريد أن تكون
    benim durumumda ise, sizi yetiştirdiğim yıllar boyunca içimden böyle hissettim. Open Subtitles .. في حالتي هذا ما شعرت به خلال سنوات تربيتي لك
    benim için geçerli bu-- başkası adına konuşamam -- ama benim durumumda bir başka egonun sığmasına yetecek kadar yer vardı içinde. TED كان مكاناً كبيراً في حالتي لا يمكنني ان اتحدث عن الآخرين ولكن في حالتي كان لديه مكان في نفسه لكي يتواجد غرور شخص آخر
    Konsey üyesi Burke sen misin? Evet, o yaşlı sıkıştırılmış gömlekli benim. Yani benim durumumda sıkıştırılmış sütyen. Open Subtitles أجل، أنا القميص العجوز السمين وفى حالتى الصدرية السمينة ليس حقيقى، إنها مزحة
    Hele ki, benim durumumda olduğu gibi öz-farkındalık ve lisan hakimiyetiyle beraber olması daha da nadirdir. TED ونادرة أكثر عندما يتم يضاف لها كما في حالتي الوعي بالذات .. و التمكن من اللغة
    benim durumumda, film çekmek anlamına geliyor. Open Subtitles وهذا يعني، في حالتي تحديداً، الاستمرار في إخراج الأفلام
    benim durumumda, zor olan oğlumun oyuncak arabalarının peşinden koşmak, patates kızartmasından başka şeyler de yemesini sağlamak... Open Subtitles في حالتي الجزء الاصعب تتبع مسار سيارات الالعاب لابني واتاكد بانه سيأكل شيئا ما غير شرائح البطاطا الفرنسية المقلية
    benim durumumda, karım öldüğüne göre yüzde 73 ihtimalle 9 yıl içinde öleceğim. Open Subtitles و في حالتي,وبما أن زوجتي قد توفّت فهناك فرصة بنسبة 73 بالمائة أنني سأموت في خلال تسع سنوات
    Ve bu gerçekten de sahip olduğun herşeydir. Yani benim durumumda, her neyse. Open Subtitles كل هذا الوقت الذي تملكه أقصد, في حالتي, علي أي حال
    - insanlar savunmasız olma eğilimindedir. - Ln benim durumumda, kaza eğilimli. Open Subtitles يصبح الناس ضعفاء في حالتي ، الحوادث العرضية
    Güzel şeylerin farklı bir yere gittiği sık sık söylenir, ama benim durumumda, farklı bir yere bedava gitmek için birşeyler vermem gerekiyor. Open Subtitles يقال أن الأشياء الحلوة تقودك إلى أوقات صعبة, لكن في حالتي, الأشياء التي تقدم لي مجاناً تذهب إلى مكان صعب.
    benim durumumda, bu batakhanede sigara içmek küfretmek günahla aynı değerde. Open Subtitles في حالتي التدخين وقسم مرتبط باثم سوف اعاقب عليه
    Tam hayata uyum sağlamışken ya da benim durumumda ölüme... Open Subtitles بمجرد ان بدأت بالاعتياد على امور الحياة او في حالتي الموت
    Elbette. Neyse, burada yaşlılıktan ölmeden gerçi benim durumumda büyük bir başarı olurdu. Open Subtitles آه، حسنًا، قبل أن أموت بالشيخوخة، وهو ما يعتبر إنجاز في حالتي
    benim durumumda bu, atış talimi demekti. Open Subtitles إلى مكان للعمل لكن في حالتي كان يعني هدف للممارسة
    Elmaslar kızların en iyi arkadaşıdır derler ama benim durumumda bu doğru değildi. Open Subtitles يُقال أن الألماس أفضل صديق للفتاة ولكن في حالتي ، لم يكن ذلك صحيح
    benim durumumda olmadığı kesin. Open Subtitles بالطبع النصفان لا يكونان متساويان ليس كما في حالتي,هذا مؤكد
    Ama benim durumumda, böylesi hem senin, hem de herkesin iyiliği için. Open Subtitles ولكن في حالتي, فهو من أجل مصلحتك ومن أجل مصلحة الجميع.
    benim durumumda da, teyp kaydı yalan değildi. Open Subtitles فى حالتى فإن شريط التسجيل لم يكذب أيضا
    Korkarım ki, benim durumumda biri için bu söyleneni yapmak o kadar da kolay değil. Open Subtitles أخشى أن القول أسهل من الفعل فى حالتى
    Ama tabi, benim durumumda bu bütün bina. Open Subtitles و لكن بالطبع , لو كُنت مكانك كُنت سأغلق عليه مبنى كامل على الأرجح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد