Askeri okulundaki levazım subayı, benim eski bir arkadaşımdır. | Open Subtitles | إن ضابط المناورة بمدرستك العسكرية صديق قديم لي. |
benim eski bir arkadaşım olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرف أنه صديق قديم لي , صحيح؟ |
Bay Phillips... benim eski bir profesörüm var. | Open Subtitles | سيد فيليبس ،، حسن هناك أستاذ قديم لي |
Bu benim eski bir dostumdur. Bay Hercule Poirot. | Open Subtitles | هذا صديق قديم لى,السيد هيركيول بوارو. |
C. M., Charles Morley, benim eski bir arkadaşım. | Open Subtitles | "تشارلز مورلى " ، صديق قديم لى |
Anladığım kadarıyla benim eski bir dosyamla ilgileniyorsunuz. | Open Subtitles | أتفهم أنك مهتمة بقضية قديمة لي |
Anladığım kadarıyla benim eski bir dosyamla ilgileniyorsunuz. | Open Subtitles | أتفهم أنك مهتمة بقضية قديمة لي |
O benim eski bir dostum. | Open Subtitles | إنه صديق قديم لي. |
Bu benim eski bir arkadaşım. | Open Subtitles | هذا هو صديق قديم لي. |
benim eski bir dostum. | Open Subtitles | انه صديق قديم لي |
Paul benim eski bir arkadaşım, | Open Subtitles | بول هو صديق قديم لي |
Hayır hayır Gale, bu benim eski bir arkadaşım Griffin. | Open Subtitles | لا , لا , لا ,ان هذا صديق قديم لي يا (جايل) اسمه (جريفين) |
Aslında benim eski bir sınıf arkadaşımın. | Open Subtitles | في الواقع، زميل قديم لي. |
Aslında benim eski bir sınıf arkadaşımın. | Open Subtitles | في الواقع، زميل قديم لي. |
Ben de öyle. Bu benim eski bir dostum. | Open Subtitles | وأنا أيضاً انها صديق قديم لى |
Lycus benim eski bir arkadaşımdı. | Open Subtitles | (ليكوس) كان صديق قديم لى |