Kötü yanından bakarsak Benim gibilerin politikadan kaçması mümkün görünmüyor. | TED | على الجانب المظلم، السياسة لا تبدو كمهرب لناس من أمثالي. |
Benim gibilerin gelip, dalga geçmesine alışmış adam. | Open Subtitles | لقد إعتاد على مجيء الحمقى أمثالي اليه و السخرية منه |
Bu sizin ve Benim gibilerin başına gelir. | Open Subtitles | يتجمع هذا في النهاية عند أشخاص مثلي ومثلك |
Sonuçta, yüzünü değiştirebilirsin. Ama Benim gibilerin şansına DNA'nı değiştiremezsin. | Open Subtitles | بينما يبدو أنك تستطيع تغيير وجهك لكن لحسن حظ أشخاص مثلي |
Ben bu kulübe takılsaydım, onlar için Benim gibilerin üyeliklerini iptal ettirirdim. | Open Subtitles | لو كنت أنتمي لنادِ مثل هذا لألغيت عضويتي لأنهم سمحوا لأمثالي بالدخول |
-Ve Benim gibilerin de varoluş nedeni de bu. | Open Subtitles | انها حرب وهذا هو السبب في وجود اناس مثلي |
Benim gibilerin peşine düşmenle aynı sebepten. | Open Subtitles | لذات السبب الذي يجعلك تستمر في مطاردة أمثالي |
Benim gibilerin evlerini kaybetmemesi için ne yapacaksınız?" | Open Subtitles | كيف ستساعد أمثالي لكي لا يتعرضوا للطرد من منازلهم؟ |
Sizin Benim gibilerin soyunun tükenmesi yakındır, bir köşeye, bir hurda yığınına atılmamızın hurdalar gibi. | Open Subtitles | لن يطول الوقت حتى يختفي أمثالي و أمثالك مهمشين في هذة الحياة ... مهمشين |
Senin gibi kızlar, Benim gibilerin başını belaya sokuyor. | Open Subtitles | النساء مثلك يوقعون أمثالي في مشاكل |
Ama senin ve Benim gibilerin terapiye ihtiyacı var. | Open Subtitles | و لكن أشخاص مثلي و مثلك بحاجه إلى العلاج النفسي |
O kapı Benim gibilerin yüzüne kapanmak için açık. | Open Subtitles | لا، اما يقصد مفتوح دائما لأمثالي ليطردهم |
O kapı Benim gibilerin yüzüne kapanmak için açık. | Open Subtitles | لا، اما يقصد مفتوح دائما لأمثالي ليطردهم |
Şehirde bir de Benim gibilerin ölmesini isteyen yeni bir avcı var. | Open Subtitles | "ثمّة صيّاد جديد في البلدة والذي يريد الموت لأمثالي" |
Kararları Benim gibilerin vermesinden nefret ediyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | انت تكره ان يتخذ اناس مثلي قرارات تخصكم |