benim için kolay bir şey değil... 18 yıI boyunca aynı yerde durduğumu kabul etmek! | Open Subtitles | ليس سهلاً علي الإعترافُ أنني كنتُ أقفُ في نفسِ البقعة لثمانيةِ عشرَ عامًا |
Şunu anlaman gerek benim için kolay değil. | Open Subtitles | أنت يجب تفهم هذا ليس سهلاً علي |
Seni Julie ile görmek benim için kolay mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه كان من السهل علي رؤيتك مع جولي |
benim için kolay değildi çünkü babam Şah yanlısıydı ve ona sadıktı | Open Subtitles | لم يكن الامر سهل بالنسبة لي لان والدي كان من انصار الشاه |
benim için kolay olduğunu sanıyorsan annemden de çılgınsın. | Open Subtitles | أوين.. ان كنت تعتقد أن هذا سهل على أنت مجنون أكثر مما كانت عليه أمى |
Arkadaş edinmek benim için kolay değil. ama sen benim için öyleydin. Bir arkadaş. | Open Subtitles | ،ليس من السهل عليّ أن أصادق شخص ما لكنّك كنت بالنسبة لي صديق |
Chloe, bunun benim için kolay olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظني ان هذا سهل بالنسبه لي? |
Ama benim için kolay olmayacak çünkü utangaç bir adamımdır. | Open Subtitles | لكنّه لن يكون سهل لي لأني رجل خجول جدا |
Dinle, sana birşey sormam gerek. benim için kolay değil. | Open Subtitles | أريد أن أطلب منك شيئا وهو ليس سهلا بالنسبة لي |
Bu benim için kolay değil çünkü gerçekten sıkı çalıştın ve kariyerim için birçok şey yaptın." | Open Subtitles | ليس ذلك شيئاً سهلاً علي لأنك كنتِ تعملين بجد وقمت بأشياء كثيرة في مصلحة وظيفتي" |
Nasıl "Bu benim için kolay değil çünkü gerçekten sıkı çalıştın ve kariyerim için birçok şey yaptın." korkunç olur? | Open Subtitles | كيف لـ"إن ذلك ليس شيئاً سهلاً علي لأنك عملت بجد وقمت بالكثير من الأشياء لمصلحتي مهنتي" أن يكون فظيعاً |
Kapa çeneni, sus. Bu lafları etmek benim için kolay değil. | Open Subtitles | هذا الكلام ليس سهلاً علي مطلقاً |
Gerçek kimliğimi sana açıklamak benim için kolay değildi bunu yaptım çünkü sana güvendim o üniformanın altındaki gerçek sana güvendim. | Open Subtitles | لم يكن من السهل علي أن أريكي من أنا حقاً لكني فعلتها لأني أثق بكي ومن أنت حقأً تحت هذا الزي |
Babam hakkında konuşmak benim için kolay değil çünkü bir bakıma iki kişi hakkında konuşmuş olurum. | Open Subtitles | ليس من السهل علي الحديث عن والدي لانني بهذا سأتحدث عن شخصين |
- Onu öldürmen gerektiğini göstermez. - benim için kolay bir işmiş gibi konuşma. | Open Subtitles | لا يعني هذا بأنكِ مضطرة لقتلها لا تتصرف وكأن هذا سهل بالنسبة لي |
Ama Londra'ya taşınmak benim için kolay değil. | Open Subtitles | لكن الإنتقال الى لندن ليس سهل بالنسبة لي |
benim için kolay olduğunu sanıyorsan annemden de çılgınsın. | Open Subtitles | وين, إذا كنت تعتقد أنة سهل على فأنت ستكون أجن من أمى |
Bu kadar cesur olmak benim için kolay mı oldu sence? | Open Subtitles | هل تظن بأنه كان من السهل عليّ بأن أتعمد كوني عديمة الحياء كما فعلت؟ |
Tamam, benim için kolay olacak. | Open Subtitles | اجل , وذلك يجب ان يكون سهل بالنسبه لي |
- benim için kolay olmadı. - Benim için de kolay olmadı. | Open Subtitles | و ليس سهل لي لم يكن سهل لي |
Melissa hakkında, babasıyla konuşmak benim için kolay değil. | Open Subtitles | ليس سهلا بالنسبة لي أن أتكلم عن ميليسا مع والدها |
Burada olmak benim için kolay değil. | Open Subtitles | لا يسهل عليّ التواجد هنا إذ أنّ عزيزين عليّ طلبوا منّي ألّا أفعل |
benim için kolay mı sanıyorsun? | Open Subtitles | ذلك مراع للمشاعر جدا من قبلك أتظنين ان هذا سهل علي |
Sen gittikten sonra hayat benim için kolay oldu mu sanıyorsun? Çok zordu ama sadece zor da değildi. | Open Subtitles | هل تظنين أن الأمر كان سهلاً عليّ عندما رحلتِ ؟ |
Herkesle tanışmak benim için kolay değil. | Open Subtitles | إن هذا ليس سهلاً بالنسبة لي -أن ألتقي بالجميع |