Söylediklerinin Benim iyiliğim için olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنك تقول تلك الأشياء.. لصالحي |
Belki de evren Benim iyiliğim için de çalışıyordu. | Open Subtitles | ربما الكون كان يعمل لصالحي أيضاً |
Benim iyiliğim için boyun eğecek hepsi illetlerin. | Open Subtitles | وقد آن لصالحي الشخصي ان يتقدم أي اعتبار |
Şimdi Benim iyiliğim için mi bana yalan söylüyorsun? | Open Subtitles | تكذب علي من أجل مصلحتي الخاصة؟ |
- Tamam, Benim iyiliğim için. | Open Subtitles | حسناً، إنه من أجل مصلحتي |
Benim iyiliğim için boyun eğecek hepsi illetlerin. | Open Subtitles | لصالحي يجب أن .أفقه كل ما قد يحدث |
Yalnız bu Benim iyiliğim için değildi. | Open Subtitles | عدا أنها لم تكن لصالحي |
Ve Benim iyiliğim için değil. | Open Subtitles | وليس من أجل مصلحتي |