| -Ve şunu bilmeni istiyorum ki artık benim küçük kızım olmadığının farkındayım. | Open Subtitles | و أريدك أن تعلمي أنني أتفهم أنك لم تعودي فتاتي الصغيرة |
| Böylece, bir süreliğine daha benim küçük kızım olarak kalabilirsin. | Open Subtitles | بهذه الطريقة , ستكونين فتاتي الصغيرة لفترة أطول |
| benim küçük kızım aklına koyduğu her şeyi yapar. | Open Subtitles | فتاتي الصغيرة يمكنها فعل أيّ شئ لو أنها أرادته |
| Ben bile yeni kavramaya başIıyorum. O benim küçük kızım. | Open Subtitles | ما زلت لا أستطيع حتى أن أبدأ في فهم ذلك أعني، انها ابنتي الصغيرة. |
| Vay vay, bu benim küçük kızım değil mi? | Open Subtitles | حسناً، لو لم تكن بنتي الصغيرة |
| - benim küçük kızım ellerinde. | Open Subtitles | أخذ فتاتى الصغيرة اللعنة يا"ناثان" لم أعرف هذا |
| benim küçük kızım senin yaşlarındayken dizini kesmişti. | Open Subtitles | أوتعلم، إبنتي الصغيرة ، عندما كانت في مثل عمرك، جرحت ركبتها |
| Hatta sevindim. Hoşuna gitse de gitmese de, hep benim küçük kızım olacaksın. | Open Subtitles | انا لست آسفة على الاطلاق , انا ممتنة كنت تحبين ذلك ام لا فسوف تضلين فتاتي الصغيرة |
| Onun daha fazla süslenmeye ihtiyacı yok, değil mi? benim küçük kızım olmaz. | Open Subtitles | لا تحتاج ان تجعليها جذابة حسب ظني ليس فتاتي الصغيرة |
| Yine o günlerde, benim küçük kızım başka bir eli tutuyor ve ona baba diyor. | Open Subtitles | وفي أحد هذه الأيام ستمسك فتاتي الصغيرة يد رجل آخر وتناديه أبي |
| benim küçük kızım amigo olmuş mu? | Open Subtitles | اذن , هل فتاتي الصغيرة مشجعة ؟ |
| Oh, benim küçük kızım. Sonunda bir hanımefendi olacaksın! | Open Subtitles | أوه فتاتي الصغيرة أخيرا ستصبحين سيدة |
| Oh, benim küçük kızım. Sonunda bir hanımefendi olacaksın! | Open Subtitles | أوه فتاتي الصغيرة أخيراً ستصبحي سيدة |
| Bu bakış "benim küçük kızım büyüyor ve ben onu kaybetmekten korkuyorum." bakışı. | Open Subtitles | هذا تعبير " فتاتي الصغيرة تصبح إمرأة وانا خائفة أن أفقدها" |
| O artık benim küçük kızım değil. | Open Subtitles | إنها لم تعد فتاتي الصغيرة بعد الآن |
| benim küçük kızım ilk lise dansına gidiyor. | Open Subtitles | ابنتي الصغيرة ستذهب لحفلتها الراقصة الأولى |
| -Bu arada benim küçük kızım kabakulak, kızıl ve kızamıkçık geçirdi. | Open Subtitles | على كل حال ابنتي الصغيرة كانت تعاني النكاف الحمى القرمزية والحصبة الالمانية . |
| benim küçük kızım ne şirin şeyler söylüyor. | Open Subtitles | ابنتي الصغيرة تقول أظرف الكلام. |
| benim küçük kızım. | Open Subtitles | إنها بنتي الصغيرة |
| benim küçük kızım. | Open Subtitles | بنتي الصغيرة. |
| - Gerçekten. - İşte benim küçük kızım. | Open Subtitles | بأمانة - هذه هى فتاتى الصغيرة - |
| Bu benim küçük kızım. | Open Subtitles | هذه إبنتي الصغيرة |
| Bayan, geri çekilseniz iyi olur. benim küçük kızım. | Open Subtitles | إنها طفلتي الصغيرة ، أرجوك هي في الرابعة فقط من عمرها |