Ama benimki gibi canın bile bir yardımı olacaktır. | Open Subtitles | لكن حتى حياة مثل حياتي ستكون مفيدة نوعا ما |
Eminim yarın itibariyle onları hayatını da benimki gibi çekilmez yaparsın. | Open Subtitles | انا متأكد انك ستجعل حياتهم تعيسة مثل حياتي |
benimki gibi bir hayatın olsaydı... | Open Subtitles | .... حسناً ، لو كنتِ تملكين حياةً مثل حياتي |
Wesley Crusher'ın tıpkı benimki gibi görsel hafızası vardı. | Open Subtitles | ويزلي كراشر لديه ذاكرة تخيلية مثلي تماما |
Kabullen gitsin. Eğlenmiyorsun. Aklın, benimki gibi karman çorman. | Open Subtitles | انت لست مرحة انت تفكرين كثيرا مثلي تماما |
benimki gibi böyle bir hayatı unutmak imkansız, | Open Subtitles | في حياة كحياتي ، أنه من المستحيل نسيان أني |
benimki gibi bir hayat yaşadıysan cehenneme gidiyorsun. | Open Subtitles | حسناً ، إذا كُنت قد عشت حياة كحياتي ، فستذهب إلى الجحيم |
Burada çekiç yok o bu dağda o yüzük benimki gibi, delikanlı, o yüzük benimki gibi. | TED | ليس هناك مطرقة على هذا الجبل وهذا الرنين مثل رنيني يا فتى، هذا الرنين مثل رنيني. |
(Gitar tıngırtısı) Burada çekiç yok -- (Gitar tıngırtısı) o bu dağda (Gitar tıngırtısı) O yüzük benimki gibi, delikanlı -- (Gitar tıngırtısı) o yüzük benimki gibi. | TED | (عزف على الغيتار) لا يوجد مطرقة (عزف على الغيتار) علي هذا الجبل (عزف على الغيتار) فهذا الرنين مثل رنيني يا فتى (عزف على الغيتار) هذا الرنين مثل رنيني. |
Hayatının benimki gibi olacağından korktun. | Open Subtitles | فحياتك قد تصبح مثل حياتي في أي وقت |
Herkesin hayatı benimki gibi sanırdım. | Open Subtitles | ظننت أن حياة الجميع مثل حياتي |
Kendisiyle parkta tanıştım ama benimki gibi bebek-baba durumu yaşıyor. | Open Subtitles | فهو اب منذ فترة ليست بالقصيره لكنه يجالس طفله مثلي تماما |
benimki gibi bir hayat mı? | Open Subtitles | أتعني, حياة كحياتي أنا؟ |
benimki gibi bir hayat. | Open Subtitles | حياةٌ كحياتي. |