Lemuel, benimle dürüst konuşmalısın. Artık daha farklıyız. | Open Subtitles | ليموئيل ، يجب أن تكون صادقاً معي نحن مختلفين الآن |
Bu tarz şeyleri kaldırabilirim. Ama benimle dürüst ol, tamam mı Michael? | Open Subtitles | أستطيع تدبر هذه الأمر كن صادقاً معي فقط، اتفقنا يا (مايكل)؟ |
Yoksa benimle dürüst olmak istediğin zaman bu tek başvurun mu? | Open Subtitles | أو أنّ ذلك ينطبق فقط عندما تريد أن تكون صريحاً معي |
benimle dürüst olmayacaksan, benim de seninle olmamı bekleyemezsin. | Open Subtitles | لاتتوقع مني مشاركتك كل شئ إذا لم تكن صريحاً معي |
- benimle dürüst ol. - Neden bahsediyorsun? | Open Subtitles | لذا كوني صريحة معي - عن ماذا تتكلم ؟ |
benimle dürüst olmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تكوني صريحة معي |
benimle dürüst olmalısın. Polis telefonu dinliyor mu? | Open Subtitles | احتاج للصراحة هل احد من رجال الشرطة بجانبك؟ |
Yoksa benimle dürüst olmak yerine saçma hikayeler uydurduğunu düşünür ve bu kapıdan sonsuza dek çıkar giderim. | Open Subtitles | أو أنك تفضل خلق اعتذارات سخيفة عن أن تكون صريحاً معي و سأخرج من هذا الباب |
benimle dürüst konuşun, ömürlük dost kazanın. | Open Subtitles | تكن صريحاً معي تكسب حليفاً مدى للحياة |
benimle dürüst olmadığını seziyorum Dave. | Open Subtitles | أشعر أنك لست صريحاً معي. |
benimle dürüst olmalısın. Polis telefonu dinliyor mu? | Open Subtitles | احتاج للصراحة هل احد من رجال الشرطة بجانبك؟ |