haftada 2 gece, kardeşim benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | في ليلتين من الأسبوع ، يعتني بي أخي |
Yediğimiz bütün yemekleri o yapıyor. Kendi işinden çok benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | إنه يعتني بي أكثر من اعتنائه بعمله. |
Eğer onu istemiyorsan, beni de istemiyorsun demektir. O benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | ان كنتِ لا تريديها, فأنتِ لا تريديني أيضاً, إنها تعتني بي |
14 yıldır benimle ilgileniyor,... ve onunla tanışmadan önce her şey, daha iyiydi. | Open Subtitles | أربعة عشرة سنةً وهي تعتني بي ومنذ أن التقيتها، كل شيءٍ للأفضل |
Belki bilmek istersin, önemli bir kanal benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | لمعلوماتك، سأتلقى عرضاً من محطة تلفزيونية مهمة. |
Sadece flört ediyor bence, gerçekten benimle ilgileniyor olamaz. | Open Subtitles | انظري، كانت فقط تتملقني قليلاً أنا متأكد أنها ليست مهتمة بي |
Ve o günden beri de o benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | و لقد بدأ يعتني بي منذ ذلك الوقت |
Ayrıca benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | اضافة الى انه يعتني بي |
Müthiş. Nuck benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | رائعة (ناكي) يعتني بي جيداً |
benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | -أنه يعتني بي |
Joe benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | جو) يعتني بي) |
benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | وقالت أنها فقط تعتني بي. |
Beni anlıyor, benimle ilgileniyor... | Open Subtitles | هي تفهمني. وهي تعتني بي.. |
benimle ilgileniyor olman lazım! | Open Subtitles | كان من المفروض أن تعتني بي! |
benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | انها تعتني بي. |
- benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | إنها تعتني بي |
benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | انها تعتني بي |
Belki bilmek istersin, önemli bir kanal benimle ilgileniyor. | Open Subtitles | لمعلوماتك، سأتلقى عرضاً من محطة تلفزيونية مهمة. |
benimle ilgileniyor gibisin. | Open Subtitles | تبدين مهتمة بي . |