benimle tanıştığında tek bir elbisesi vardı. | Open Subtitles | السيد المسيح، كان عندها لباس واحد فقط إلى أن قابلتني. |
Çadırında benimle tanıştığında ne söylediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر ما قلته عندما قابلتني في خيمتك؟ |
benimle tanıştığında bunu biliyordun. | Open Subtitles | هذا ما أنا عليه. علمت هذا عندما قابلتني. |
benimle tanıştığında ben zaten ölmüştüm. | Open Subtitles | أجل لكنني كنت ميتاً عندما التقيت بي |
Artie, benimle tanıştığında daha bir çocuktum. | Open Subtitles | (آرتي) عندما قابلتني كنت طفلة |