ويكيبيديا

    "benzetme" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تشبيه
        
    • إستعارة
        
    • التشبيه
        
    • مقارنة
        
    • تناظر
        
    • استعارة
        
    • كناية
        
    • مجاز
        
    • المقارنة
        
    • التشبيهات
        
    Ve sonra Watson bir anda ilginç bir benzetme yaptı. Open Subtitles ثم واتسون، تماما عن طريق الصدفة، أدلت بأكثر تشبيه مقنع.
    Şimdi bu biraz tehlikeli bir benzetme; çünkü hepimiz biliyoruz ki Truva atının içi mızraklı bir sürü insanla dolu. TED إنّه تشبيه خطير بعض الشيء, لأننا نعلم أن مايوجد في داخل حصان طروادة هو مجموعة من المحاربين
    Üzgünüm, ama benzetmeniz çok kötü bir benzetme. Open Subtitles انا اسف،لكن تشبيهك الشطرنج باوراق اللعب تشبيه قبيح جدا
    Bir benzetme olmalı, ama neye bilmiyorum. Open Subtitles هو يجب أَن يكون إستعارة, لكني لا أَعرف ما هو
    Bu, gerçekdışı bir benzetme mi, yoksa bundan çıkartabileceğimiz bir ders var mı? TED والآن ، هل هذا نوع من التشبيه الخيالي، أم أننا بالفعل يمكن أن نتعلم شيئاً من هذا؟
    Gerçekte, elverişli bir benzetme için bunun gibi 100 milyar tane projektör gerekirdi. Open Subtitles ففي الحقيقة سنحتاج إلى 100 مليار كشاف حتى نحصل على مقارنة دقيقة
    Teşekkür ederim doktor. Bu benzetme çok yardımcı oldu. Open Subtitles شكراً يا دكتور هذا تناظر وظيفي ممتاز
    Tanrım, keşke bunu anlatacak bir benzetme olsaydı. Open Subtitles يا إلهي، أتمنى لو كان لدي تشبيه لتفسير هذا
    Evren'deki üç boyutlu uzayın, şişirdiğim balonun yüzeyi olduğunu düşünmek iyi bir benzetme olacaktır. Open Subtitles تشبيه لطيف أن نتخيل أن الكون هو فضاء ثلاثي الأبعاد مثل سطح بالون مطاطي أقوم بنفخه
    Bu oldukça zahmetli bir benzetme oldu ama arkasında yatan inceliği takdir ediyorum. Open Subtitles هذا تشبيه غريب بعض الشيء و لكني أقدر العاطفة التي تعنيها
    Biliyor musun, yerleri temizleyişin okulu yönetme şekline mükemmel bir benzetme. Open Subtitles أتعلم الطريقه التي تنظف بها هذه الأرضيه هي تشبيه مثالي لطريقتك بإدارة هذه المدرسه
    30 yıllık bir araştırmayı basitleştirip ıvır zıvır çekmecesi gibi banal bir benzetme yaparsan böyle olur tabii. Open Subtitles هذا ماتحصلين عليه مقابل التخلي عن 30 عام من الأبحاث من أجل تشبيه مبتذل لدرج الخردة.
    Bu doğru değil, ayrıca artık bence, benzetme yaparak konuşmaktan tehlikeli bir şekilde uzaklaştık. Open Subtitles ذلك ليس صحيحاً، وأظن أننا قريبين وبشكل خطير للحديث بلا إستعارة.
    İşte bu yüzden çift olarak bizim için, herkesin anlamayacağı, mükemmel bir benzetme olur. Open Subtitles لهذا هي إستعارة ممتازة لي أنا و أنت كثنائي لا أحد يفهمها
    Kullanmak istediğim benzetme için aslında epey yakın zamana ait bir fikirin hikayesinden, epey güncel -- 1650'lerden daha güncel en azından. TED لذلك أودّ إستخدام إستعارة يمكنني أن آخذ من قصة فكرة عظيمة جديدة بعض الشّيء -- أقرب تاريخيّا من سنوات 1650
    Bir benzetme, karşılaştırma yaptığını kabul eden bir metafordur. TED فأسلوب التشبيه هو شكلٌ من أشكال الصور المستعارة و الذي يقوم على المقارنات،
    benzetme, bir odadaki insanların Higgs parçacıkları olması şeklinde. TED التشبيه هو ان هؤلاء الناس فى غرفة هم جسيمات هيجز.
    Kötü benzetme. Kimsenin başını kaybetmesine gerek yok, tamam mı? Open Subtitles مقارنة سيئة اقصد لا احد عليه ان يخسر رأساً ، حسنا ؟
    İlginç bir benzetme fakat bir noktayı belirtiyim, annelerimizin göğüsleri besin ve konfor kaynağıdır. Open Subtitles إنه تناظر مثير. لكن هل لي أن أشير أيضاً أن صدر الأم مصدر : "للغذاء و الراحة".
    O kadar sulandırıyorsunuz ki artık ilaçtan hiç kalmıyor elinizde. Bakın, size anlattığım bir benzetme (metafor) filan değil. Gerçeği söylüyorum. TED تخفيف ذلك وصولا الى نقطة حيث لا شيء يبقى من الدواء. ايها الاصحاب، وهذه ليست مجرد استعارة ما أعطيكم الآن، هو الحقيقة.
    Vampirler günümüzün şeytanları için bir benzetme. Open Subtitles إنّ مصاصي الدماء مجرّد كناية عن الأشرار بهذا اليوم
    Gerçi o bu evi benim kişiliğimi yansıtacak bir benzetme olarak kullanırdı. Open Subtitles بالرغم انه قد يحول هذا المنزل إلى مجاز عن ما اكون عليه كشخص.
    Buna bir benzetme şöyle olurdu; yemek masasında oturup acıkmayı beklemezsiniz, o zaman yatağın içinde yatıp uykunuzun gelmesini de beklemeyin. TED لذا المقارنة ستكون، أنت لن تجلس أبدًا على مائدة الطعام منتظرًا أن تجوع، فلماذا إذًا ستسلقي على سريرك منتظرًا أن تنعس؟
    Ancak bir şeye başka bir şeyin ismini verdiğimizde beraberinde tüm bir benzetme ağını da ona atfetmiş oluruz. TED و لكن حينما نعطي شئ ما اسم يعود لشئ اخر، نعطيه ايضاً شبكة متكاملة من التشبيهات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد