| Onu son gördüğümde, bir Benzincide arabadan çıkıp eve yürüdüm. | Open Subtitles | وفي اخر لقاء لنا نزلت من السيارة في محطة الوقود لدقيقة في ذلك اليوم رجعت البيت مشياً |
| Muhtemelen Benzincide Abbey Kelton'a yaptığı gibi. | Open Subtitles | هجوم مفاجئ غالبا كما جرى مع آبي كيلتون في محطة الوقود |
| Annem de babam da Amerika'da iş hayatına bir Benzincide başlamışlar. | Open Subtitles | ،كِلا والداي في أمريكا .بدآ حياتهما العملية في محطة وقود |
| Sabahları gazete ve süt dağıtıyorsun. Bütün gün lapa evindesin. Gece de Benzincide. | Open Subtitles | انت تعملين في الصباح في متجر العصيدة ,ثم في محطة الغاز ليلا . |
| İkinci gelirse bir restoranda Benzincide... ya da ormanlık bir alanda duracağız. | Open Subtitles | فى حالة الحاجة لمرة اخرى, سنقف عند اقرب استراحة, محطة بنزين او منطقة مشجرة. |
| Ağlamaya başladı ve bir Benzincide durmak istedi. | Open Subtitles | و قد بدأن في البكاء و رغبت بالتوقف عند محطة البنزين |
| Benzincide yanında soda vardı | Open Subtitles | . رأيت المياه الغازية بجانبك فى محطة الوقود |
| Benzincide biz de duralım. | Open Subtitles | إسمع، هل نستطيع التوقّف في محطة الوقود ،أيضاً ؟ |
| Buradan 95 kilometre uzakta bir Benzincide bırakmış. | Open Subtitles | لقد تركها عند محطة الوقود على بعد ستين ميلاَ من هنا |
| Benzincide gözlerini senin kıçından ayırmadı. | Open Subtitles | انه لم يرفع عيناه عنك في محطة الوقود |
| Benzincide gitmeni söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أن تذهب في محطة الوقود. |
| - Benzincide 100 numara vardı ama. | Open Subtitles | -من معه رقم إثنان؟ -لقد فعلت رقم إثنان في محطة الوقود |
| Abbey'nin arabasını evinin yakınındaki bir Benzincide bulduk. | Open Subtitles | وجدنا سيارة آبي في محطة وقود قرب منزلها |
| - Bana Benzincide çalıştığını söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أنكَ تعمل في محطة وقود |
| Benzincide firmayı arayabileceğim bir telefon buldum. | Open Subtitles | تمكّنت من استخدام هاتف في محطة وقود... للاتصال بالمنشأة. |
| Bir seferinde Benzincide, Kanal Beş'in hava durumu sunucusu Scotch Wilkinson'la tanışmıştım. | Open Subtitles | التقيت بسكوتش ويلكنسون مقدم النشرة الجوية في القناة الخامسة يوما ما في محطة الغاز |
| Michael'ı Bennett'ta bir Benzincide unuttum. | Open Subtitles | لقد تركت مايكل في محطة الغاز في بينيت |
| İkinci gelirse bir restoranda Benzincide... ya da ormanlık bir alanda duracağız. | Open Subtitles | فى حالة الحاجة لمرة اخرى, سنقف عند اقرب استراحة, محطة بنزين او منطقة مشجرة. |
| Benzincide sigara içmenin yasak olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | أتعرف أن التدخين فى محطة بنزين عمل مخالف للقانون؟ |
| Benzincide beni görmüş olabilir. Kaçabilir. | Open Subtitles | ربما تعرف علي في محطة البنزين ربما يظهر في أي وقت |
| Seni National Caddesi'ndeki Benzincide bir adamla gördüm. | Open Subtitles | أوه، رأيتك في محطة البنزين إنتهى على المواطن مع بعض الرجل. |
| - Barry Kurt. Sabıkası yok. Coral'da bir Benzincide bulmuşlar. | Open Subtitles | اسمه (باري كرت)، لا سوابق له، وجدوه في محطّة وقود في (كورال) |
| Benzincide pompacı oldum. | Open Subtitles | محصل بمحطة بنزين... |