Benzin istasyonları benzinden çok şeker ve gazoz satıyor. | Open Subtitles | محطات البنزين تبيع الحلويات والوجبات السريعة أكثر من البنزين |
Bize kuponlardan, kasabadaki benzinden bahsetti. | Open Subtitles | كان يتحدث عن قسيمة , عن البنزين بالمدينة |
Yani elektrik Birleşik Devletler'de bile benzinden daha ucuz. | TED | هذا أرخص من سعر البنزين اليوم , حتى في الولايات المتحدة . |
Mısır nişastası, benzinden tutun tutkala kadar her şey için kıvamlaştırıcı madde olarak kullanılabilir ya da yüksek fruktozlu mısır şurubu olarak bilinen düşük bütçeli tatlandırıcıya yapılabilir. | TED | يمكن لنشا الذرة أن يستخدم كمادة سميكة لكل شيء من البنزين إلى الغراء أو معالجتها في التحلية منخفضة التكلفة المعروف باسم شراب الذرة عالي الفركتوز. |
Ve bu maddeler çok bereketli olduklarından, çok fazla yerde bulunabildikleri için, bu maddeyi bulacağınız bir yer daha var, stirolen , benzinden yapılan bir madde, kanserojen olarak bilinir. | TED | ولأن هذه المواد متوافرة جدا، لأنّها موجودة في أماكن عدّة، هناك مكان آخر ستجد فيه هذه المادّة، الستايرين، المصنوعة من البنزين ، وهي مادة مسرطنة معروفة. |
Sızan benzinden çıkan yangının yükselişi. | Open Subtitles | اللهيب الذي يرتفع من البنزين المتدفق |
Neden bizim eve taşınıp benzinden tasarruf etmiyorlar ki? | Open Subtitles | لم لا ينتقلون إلى هنا ويوفرون البنزين |
Bu günlerde ayakkabıya benzinden daha çok para harcıyorum. | Open Subtitles | -أصرف أموال على الأحذية أكثر من البنزين هذه الأيام |
benzinden bir ton tasarruf yapmış oluruz. | Open Subtitles | سيوفر الكثير من المال علي البنزين |
benzinden herhâlde. Benzin. | Open Subtitles | الغاز ، ومن المحتمل ، البنزين |
benzinden daha fazla. | Open Subtitles | إنه أغلى من البنزين |
Fakat benzinden önce kan tadı aldım. | Open Subtitles | ولكن قبل البنزين أنا قد ذاقت |
benzinden neredeyse fazla. | Open Subtitles | تقريباً أكثر من البنزين |