ويكيبيديا

    "berkeley'" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بيركلي
        
    • بيركيلي
        
    • بيركلى
        
    • بريكلي
        
    Bu benim niçin oyunlarda gerçek hayattakinden daha iyi olduğumuz üzerine doktoramı yaptığım Berkeley, Kaliforniya'daki eski mahallemdeki bir grafiti. TED هذه قصاصة من حارتي القديمة في بيركلي كاليفورنيا حيث حضرت للدكتوراة عن سبب تفوقنا في الألعاب عوضا عن حياتنا الحقيقية
    Belki Patrick Berkeley'e bir ziyaretçi ya da telefon gelmiştir. Open Subtitles أنت تعرف، ربما كان باتريك بيركلي الزائر، أو مكالمة هاتفية.
    Dinle Turner, Berkeley'nin sana bir şey dediğim ve Arkady'yi aradığını biliyoruz. Open Subtitles الاستماع، تيرنر، نحن نعلم أن بيركلي قال لك شيء وأنت تسمى اركادي.
    Ocak ayında California Berkeley Ünv. kütüphanesinde açılan Fernando Botero'nun resim sergisini gezdim. TED في يناير شاهدت لوحات لمعرض الفنان فيرناندو بوتيروس في مكتبة يو سي بيركيلي
    Bu araştırma 80'lerde özellikle Berkeley'deki bir grup tarafından, Judith Klinman, yürütülmüştür. TED هذا بحث تم إجراؤه في الثمانينات، بالتحديد بواسطة فريق من مدينة بيركيلي.
    Kuş benim Berkeley'de kaptığım bir iki kelimeyi söylerse. Open Subtitles عندما يخبرنا بكلمه أو اثنين سآخذه إلى بيركلى
    Aslında, masterım için Berkeley'e kayıt olup olmayacağımdan emin değilim. Open Subtitles في الحقيقة, أنا لن التحق بجامعة بريكلي من أجل الماجستير.
    Söylemek hoşuma gitmiyor ama galiba Patrick ve Elia Berkeley'yi Arkady temizlemiş. Open Subtitles أكره أن أقول ذلك، لكن يبدو تولى أركادي من باتريك وإيليا بيركلي.
    CA: Yani, anlatmaya çalıştığın şey, Bishop Berkeley dünyasının günümüze yorumlanması: Bilinç maddeye neden olur ama madde bilince neden olmaz. TED كريس: أي إن ما تقترحه هو مقولة بيشب بيركلي بشكل حديث تفسير وترجمة العالم الإحساس يصنع المادة وليس العكس
    DH: Şey, Berkeley'den birazcık farklı. TED دونالد: نعم ولكن بإختلاف قليل عن بيركلي
    Orada MIT ve UC Berkeley' in mühendisleriyle birlikteydik. TED كنا هناك مع معهد ماساتشوستس للتكنولوجيا ومهندسي جامعة كاليفورنيا في بيركلي.
    Son zamanlarda Ann Coulter'ın Berkeley'de konuşabilmesi ve Milo'nun serbest konuşma özgürlüğü olabilmesi için tavır sergiliyoruz. TED فقد أخذنا مؤخرًا موقفًا لتوضيح سبب حاجة آن كولتر لإلقاء كلمة في بيركلي. ولماذا ميلو لدية حق حرية التعبير.
    Doğadaki en basit versiyonu, bir dalı kullanan Berkeley'deki mühendis arkadaşım Ron Fearing ilk sentetik versiyonu yapmıştı. TED من أبسط نسخة في الطبيعة، فرع واحد معاوني الهندسي، رون فيرنج، في بيركلي صنع أول نسخة اصطناعية
    Salı günleri Berkeley'de Genel Semantik dersi alıyorum, yeni dört harfli kelimeler buluyorum. Open Subtitles وفي الثلاثاء لدي تدريب علي علم دلالات الالفاظ في بيركلي العثور على كلمات ذات أربع دلالات
    Dan Millman ve Berkeley takımı, daha sonra ilk milli şampiyonluklarını kazandılar. Open Subtitles واصل دان ميليمان وفريق بيركيلي فيما بعد للحصول على اللقب الوطني الاول
    Bunu Berkeley'de yapıyorum demiştim ve şimdi aklınızdan şöyle geçebilir: "Berkeley, tabii ki bunu Berkeley'de yapabilirsin." TED وقد قلت أنني أفعل هذا في بيركيلي , وربما تفكرون ياه , بيركيلي , بالطبع تستطيعين عمل ذلك في بيركيلي
    Şu an Berkeley'de, tamamen taze gıdaya geçtik. TED الآن في بيركيلي , أصبحنا نتعامل كلياً مع المنتجات الطازجة
    Ayrılalım ve Berkeley Müzesi'nde hareket var mı bakalım. Open Subtitles لماذا لا نخرج و نرى اى عروض اخرى فى معرض بيركلى
    1983'te Berkeley'deki Magna cum laude'da çifte lisans: edebiyat ve psikoloji. Open Subtitles نالت شهادتها بإمتياز فى بيركلى عام 1983 بموضوعين رئيسيين فى الأدب و علم النفس
    Sen Berkeley'deyken, orada Lisa Oberman diye biri yokmuş. There was no Lisa Oberman when you were at Berkeley. Open Subtitles لم يكن هناك إسم ليزا أوبرمان عندما كنت فى بيركلى
    Berkeley'deki California Üniversitesi kampüsünde bugün bir karışıklık çıktı. Open Subtitles كان هناك شغب في حرم جامعة كاليفورنيا في بريكلي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد