Çelik fabrikalarının kapanışına ve beyazların banliyölere göçüne tanık oldu. | TED | راقبت عن قرب مصانع الفولاذ وهجرة البيض نحو الضواحي لتطويرها، |
Siyahları işe alırsam beyazların işten ayrılacağını söylemek, değil mi? | Open Subtitles | لو أنني استأجرت الزنوج سينسحب البيض ، أليس كذلك ؟ |
beyazların büyük muharebesinde düşmana karşı son derece korkusuz savaştığını söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون انه كان بدون خوف في حرب البيض الكبرى ضد انفسهم |
Oradaki halk, siyah bir kız beyazların okuluna gidemez demişti. | Open Subtitles | قال الناس هناك أنه لا يمكن لفتاة سوداء أن تدخل مدرسة للبيض |
beyazların büyük liderinden koruma istiyoruz. | Open Subtitles | ونحن ننظر إلى الأب الأبيض العظيم للحماية |
Ve elbette, beyazların hislerini de anlayabiliyor ve onlarla empati kurabiliyordum. | TED | وبطبيعة الحال، يمكنني أن أفهم مشاعر ذوي البشرة البيضاء وأتواصل معها. |
Bu da beyazların lafını dinlemen gereken o anlardan biri. | Open Subtitles | لو كان هناك وقت لتستمعي لرجل أبيض فهو هذا الوقت |
Ulusal kanala çıkıp, beyazların bana Siyahileri savunmasız bırakmam için para ödediğini söylemişti. | Open Subtitles | قال في التلفاز القومي أن البيض يدفعون لي للإبقاء على الزنوج دون دفاع. |
Suratına doğrultulan tüfek beyazların sana bir şey vermeyeceğini anlatamadı mı? | Open Subtitles | بندقية في وجهك لم تُعلمك أن القوم البيض لن يعطونك شيئاً؟ |
ırkçı bir yorum yaparsa başka beyazların bu ırkçı lafı keseceğini umarız. | TED | ألقى تعليقاً عنصرياً، سوف تأمل، أنا آمل، أن الناس البيض سوف يقاطعون تلك الجملة العنصرية بواسطة شخص أبيض آخر. |
Size daha önce beyazların zamana sahip olduğunu söyledim. | TED | حسنًا، سبق أن قلت لكم أن البيض يملكون الوقت. |
1978'de, Birleşmiş Milletlerdeki siyahiler beyazların gelirinin her dolarında 59 cent kazanıyorlar. | TED | ففي عام 1978، كانت الأسر من مجتمعات السود في الولايات المتحدة يجنون 59 سنتاً مقابل كل دولار يجنيه أقرانهم من البيض. |
Sanırım buna beyazların daha çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | أعتقد أن الناس البيض يحتاجوننى فى ذلك أكثر |
beyazların kazandıkları için nasıl bu kadar gurur duyduklarını hiç anlayamamışımdır. | Open Subtitles | لم أفهم أبداً لماذا يكون البيض فخورين بالنصر أنه تمييز من جانبهم |
Yerlilerin arasına dönemezdim, ben de beyazların arasına dönüp ayyaş oldum. | Open Subtitles | ولا أستطيع العودة للهنود لذا أصبحت سكيراً بين البيض |
Burası beyazların barı ve buraya sadece beyazlar girer. | Open Subtitles | هذه حانة للرجال البيض وهى تبيع النبيذ للرجال البيض، |
Kuş benekli yumurtasını beyazların yanına yumurtlamış. | Open Subtitles | تخلى الطير عن البيض المبقع لكي يرقد على البيضة البيضاء |
Burası beyazların yeri gibi. 1947'den beri kaç tane Asyalı kaçırıldı biliyor musun? | Open Subtitles | هذه الأرض للبيض فقط هل تعرفون كم عدد الآسيوين المخطوفين منذ 1947 |
beyazların ükesindenler ama değiller. | Open Subtitles | إنهم من أرض الرجل الأبيض ، لكنهم لا ينتمون لهم |
İşlemimizin işe yarayıp yaramadığını görmemiz için, beyazların kültüründe uzman olan birini çağırdım. | Open Subtitles | علينا أن نتأكد أن العملية نجحت لذلك علينا أن نختبرك فى الثقافة البيضاء |
Siyahlarla beyazların içiçe olduğu bir sendikaya ihtiyacımız olduğunu söylüyolarmış. | Open Subtitles | يقولون أنه يجب أن نشكل نقابة العمال بيض و سود |
Hiç telefonu olmayan ve sadece beyazların yaşadığı minik bir kasabada saplanıp kalmak. | Open Subtitles | أنْ أعلق ببـلـدة صغير لا يوجد بها تغطيّة للهاتف وكـلّ الناس بها بيضاء |
Siyahların yönettiği kötü bir sistem beyazların yönettiği kötü bir sistemle aynıdır. | Open Subtitles | نِظامٌ فاسِد يُدار مِن قِبَل السود هوَ نَفس النِظام الفاسِد الذي يُدار مِن قِبَل البِيض |
Adamım, nasıl oluyor da siz beyazların bu kadar sert kıçları oluyor? Yanmış bir surat ve bu beyaz adam yürüyüşüyle buradan nasıl çıkacaksın? | Open Subtitles | كيف ستمشى بالخارج هنا بوجه داكن و مشيه رجلا ابيض ؟ |
beyazların gücü. | Open Subtitles | -القوّة لبيض البشرة . |
Yapılan araştırmalar neden beyazların Afrika kökenli Amerikalıların ayırt edici özelliklerini saptamakta zorluk çektiğini ve Afrika kökenli Amerikalıların da aynı zorluğu yaşadığını açıklayamıyor. | Open Subtitles | الدراسات لا تزال لم توضح بشكل كاف لماذا ولكن من الصعب على القوقازيين لتحديد الفروق الدقيقة في وجوه الأميركيين الأفارقة |