Adamın biri bikini giyince seni güzel buluyor... - sen de yarışmayı unutuyorsun. | Open Subtitles | شخص ما يعتقد بأك مثيرة في بيكيني وأنتي تنسي كلّ شيء عن المسابقة |
bikini giyip reklama çıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن تفعل الإعلانات التجارية في بيكيني. |
Bu çalan grup bikini Kill ya da Raincoats değil. | Open Subtitles | أتَعْرفين، هؤلاء الرجالِ ليس لهم في البيكيني أَو معاطف المطر |
Bunlar bikini Kill veya Raincoats gibi değiller. | Open Subtitles | أتَعْرفين، هؤلاء الرجال ليس لهم في البيكيني أَو معاطف المطر |
Çünkü Fraida'nın sırtında, tam bikini hizasının üstünde şirin bir gülücük dövmesi vardı. | Open Subtitles | لان فريدا لديها وشم وجه مبتسم على ضهرها مباشرة فوق خط البكيني خاصتها |
Kimse, bizim bikini yarışmasına gittiğimize inanacak kadar salak değildir. | Open Subtitles | لا أحد غبي بما يكفي ليصدق أننا سنذهب لمسابقة بكيني |
Yoksa da, en azından Noel'den kalan mumlarla evde nasıl bikini bölgesi ağdası yapılacağını öğrenirim. | Open Subtitles | يمكننى تعلم كيفيه صناعه بيكينى الشمع من مخلفات شموع عيد الميلاد |
Yazın sahile gitmeyi ve herkes oradayken sahilde bikini giymeyi çok severim. | Open Subtitles | أحب فصل الصيف والذهاب إلى الشاطئ وأحب ارتداء ملابس السباحة على الشاطئ |
Yani bütün yolu Leopar desnli bir bikini giyen bir adam görmek için mi geldim | Open Subtitles | سَحبتَني طول الطّريق هنا للنَظْر إلى الرجلِ في بيكيني جلدِ نمرِ |
Pasifik'teki bikini Atoll'de 1946 temmuzunda iki adet atom bombası patlatıldı. | Open Subtitles | في جزيرة بيكيني أتول، بالمحيط الهادئ تم تفجير قنبلتين ذريتين في يوليو من عام 1946 |
Original Cindy istifa edip bir bikini alacak. | Open Subtitles | سيندي الأصلية تعلن استقالتها وتريد شراء بيكيني. |
Evet. Ne bikini, ne mini etek ne de hatlarını gösterebilecek herhangi başka bir şey. | Open Subtitles | أجل, أو البيكيني أو التنانير القصيرة أو أي شيء يظهر شكلك |
bikini sezonu bitince her şey başa dönecek olmasına rağmen... onu neden ameliyat ettiğimizi hatırlatır mısın bana? | Open Subtitles | ذكّرْني، الذي نَهتمُّ بتَصليحها متى هي فقط سَتَعدُّ هي لنفسها ثانية من البداية عندما البيكيني إنتهى؟ |
Ahbap, kızlar bütün yıl bikini giyiyor. Daha güzeli var mı? | Open Subtitles | انهن يلبسن البيكيني اليوم دعونا نعلم بذلك |
Çünkü onun sırtında, tam bikini hizasında gülücük dövmesi vardı. | Open Subtitles | لان فريدا لديها وشم وجه مبتسم على ضهرها مباشرة فوق خط البكيني خاصتها |
Nefes alabilmem için işe bikini üstü ya da açık tişörtler giymen gerekecek. | Open Subtitles | وستضطرين إلى إرتداء البكيني وقمصان بلا أربطة كي يمكنني التنفس |
Selam beyler, ulusal bir bikini turnesine çıkıyoruz... ve her yarışmadan önce bize güneş yağı sürecek iki erkek arıyoruz. | Open Subtitles | نحن ذاهبون الى مسابقة البكيني, ونريد اثنان للزيت, لدهننا قبل المسابقة. |
O zaman ona bikini gönder! | Open Subtitles | أفعل شيئاً واحداً إرسل لها بكيني هذه المرة |
Hayır, hayır. burada bir satın alma emrine bakıyorum diyorki, biz Riviera bikini ısmarladık çeşitli beden ve renklerde... | Open Subtitles | لا، لا. أنا أبحث عن طلب شراء هنا الذى به طلب بيكينى شاطئ الريفييرا |
bikini giymiş Rosie teyzem hariç, | Open Subtitles | هذا باستثناء عمتي روز طبعا في ملابس السباحة |
Milty Mingleton kendini bikini ile gösterebiliyorsa sizin de bağışlarınızı yapmanız için çekinmemeniz gerekir! | Open Subtitles | ولو وضع ميلتى مينجلتون نفسه فى هذا البكينى فلا تخجلوا حينها من التبرع |
Dur tahmin edeyim, muhtemelen bikini ya da göğüslerimi gösterecek dar şeyler giymemi istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | دعني أحزر, تريدني أن أرتدي ملابس سباحة أو كنزة ضيقة مع شبكة تمسكها من الأعلى, صحيح؟ |
Chubby her zaman Joy'u bikini ile görmeyi arzu etmişti diğer insanların da bundan hoşlanacağını düşündü ve hiç yanılmadı. | Open Subtitles | تشوبي دائما كان يريد ان يرى جوي بالبكيني وتوقع ان الكثير يريدون ذلك. ولقد كان محقاً |
Kan testleri anemi olduğunu gösteriyor, kalp ritmi yavaşlamış ve bikini bölgesinin kıllarını almama konusunda inatçılık var. | Open Subtitles | والفحوصات تظهر فقراً في الدم، وتباطؤاً في معدل النبض ورفضاً متواصلاً لحلاقة مناطقها الحساسة |
Ben bikini giydikten sonra hiç seks yapmadım. | Open Subtitles | لم امارس الجنس اثناء ارتدائي لباس السباحة |
Sarah'da yılbaşında üzerinde bir bikini olan resmi vardı . | Open Subtitles | لدى (سارة) تلك الصورة لها مرتدية رداء السباحة في عيد الميلاد. |
Bu bizim bikini Motor Yıkamasının dördüncü yılı. | Open Subtitles | هذه سنويتنا الرابعة لغسل الدراجات بالبيكينى |
Yeni bir bikini aldım. | Open Subtitles | انا اشتريت بدله سباحه رائعه |
Bu kalıpları biraz daha birbirine yakın ezerseniz aynı kumaş parçasıyla fazladan düşük bikini elde edebilirsiniz. | Open Subtitles | اتعلم, إن وضعت هذه القطع قرباً من بعض قليلاً تستطيع الحصول على ملابس سباحه إضافيه من نفس قطعة القماش |