Teşekkür ederim, efendim. Çok naziksiniz. Belki bir gün insanlar bilecekler. | Open Subtitles | شكراً يا سيّدي، هذا قول لطيف منك، ربّما، سيعرفون ذات يوم |
Artık bilecekler ve bana sizi yakalayıp öldürmem için yalvaracaklar. | Open Subtitles | , و الآن سيعرفون و سيترجونني لكي أصطادكم و أقتلكم |
Eğer adımı verirsem doğru yerde olduklarını, ...ve gelmenin güvenli olduğunu bilecekler. | Open Subtitles | لو أعطيتهم اسمي، سيعرفون أنهم في المكان المناسب وأن بإمكانهم العبور بأمان. |
Bu üniformayla da olsa oraya adım attığım an onlardan biri olmadığımı bilecekler. | Open Subtitles | حتى مع هذا الزيّ، إن خطوت خطوة هناك، سيعلمون بأني لست واحدًا منهم. |
Eğer diğer okullar Glee kulübünün şarkı listesini ve videolarını alırsa kısım yarışmasında bizi nasıl yenmeleri gerektiğini bilecekler. | Open Subtitles | اذا كانت اندية الغناء الاخرى حصلت على مجموعة القوائم والفيديو, سيعلمون بالضبط كيف يهزموننا بالمقاطعات |
Ve eğer çocuklarımıza yalnız olmayı öğretmezsek, sadece nasıl yalnız kalınacağını bilecekler. | TED | و إذا لم نعلم أطفالنا أن يكونوا لوحدهم، فإنهم سيعرفون فقط كيف يكونون وحيدين. |
Villarında, supermodel karılarıyla yaşarken havuzlarını temizleyen adamın onları hakladığını bilecekler. | Open Subtitles | عندما يعيشون مستقبلاً في قصورهم مع زوجاتهم الجميلات سيعرفون ذلك الرجل الذي ينظف مسبحهم ركل مؤخراتهم |
İki arada kaldığını ve bunun için hiçbir şey yapmadığını bilecekler. | Open Subtitles | سيعرفون أنكما قد خُدعتما ولم تفعلا شيئاً حيال هذا |
O cinayet aletinin arka bahçemizden geldiğini bilecekler. | Open Subtitles | سيعرفون أن سلاح جريمة القتل جاء من ساحتك الخلفية |
O köprüde yasadışı haplarla yakalandığını bilecekler. | Open Subtitles | سيعرفون أنه تم القبض عليك على الجسر مع مخدرات غير شرعية |
İlaca ulaşmamıza izin vermezseniz hayatta kalanlar bunu bilecekler. | Open Subtitles | إذا أبعدت هؤلاء الناس عن الدواء الناجيين سيعرفون بذلك. |
Ama onun ne olduğunu anlamazlar. Bilemezler. Ne bilecekler ki? | Open Subtitles | ولكنهم لا يعرفون ما هي قيمته , كيف سيعرفون هذا ؟ |
Teknik olarak paçayı kurtarsam da yalan söylediğimi bilecekler. | Open Subtitles | وحتي لو خرجت من الموقف بتفصيل فني سيعرفون أني كذبت |
Bir kadına ya da herhangi birine zarar gelirse, bilecekler. | Open Subtitles | أن حدث أذى للنساء، لأيّ شخص، سيعلمون بذلك |
Çalışmadaki diğer insanlar, onları kayda almak istediğimizi öğrenince katılmanın güvenli olduğunu bilecekler. | Open Subtitles | حالما يرى المشتركين الاخرين في الدراسة كيف ننوي ان نصورهم سيعلمون انه من الآمن ان يشاركوا |
Burada olduğunu bilecekler. İkinizi de öldürecekler. | Open Subtitles | سيعلمون أنني في الخارج هنا وسيقتولوا كلانا |
Robotlar iktidara geldiğinde, sürekli onları desteklediğimi bilecekler. | Open Subtitles | الآن، حينما يقوم الآليون بثورتهم سيعلمون أنّي كنت أحضر لهم طوال الوقت |
- Resimlerin nereye asılacaklarını nereden bilecekler? | Open Subtitles | كيف لهم أن يعرفوا إين تُعلق الصور ؟ |
Artık tahsis edilen topraklarda, bizim burada güvende olduğumuzu bilecekler. | Open Subtitles | الان سوف يعلمون من على هذه الارض اننا بأمان |
Ama bugün kazandığınızda, bilecekler. | Open Subtitles | ولكن عند الفوز، اليوم، وسوف تعرف. |
Bu görevde olan herkes operasyonda sadece kendine düşen kısımları bilecekler. | Open Subtitles | كل من في المهمة يتم إخباره ما يحتاج لمعرفته حسب جزئه من المهمة فحسب |
Bu bilginin benden geldiğini bilecekler. | Open Subtitles | هم سَيَعْرفونَ أن هذه المعلومات جاءتْ منّي دمرت دراستَي |
Hiçbir şey söylemeyeceğim. Ama yine de bilecekler. | Open Subtitles | لن أقول أي شيء، ولكنهم سيعلموا على الرغم من ذلك |