| Seni çarptığı zaman sen de bileceksin. Beni çarpıyor. Güzel. | Open Subtitles | عندما يؤثر فيك ستعرف ــ انه يؤثر فيّ ــ رائع |
| Sende tanrıların işareti var. Ve birgün... Nedenini bileceksin | Open Subtitles | وضعت الألهة علامة عليك ، ويوم ما ستعرف السبب |
| Öyleyse onun kaderindeki yerini sana verebilirim. Zamanı geldiğinde bileceksin. | Open Subtitles | إذن أستطيع منحكِ دوركِ في مصيره، حين تحلّ الساعة، ستعرفين |
| Ama bir gün bileceksin ki aşık olmaya kendin karar veremezsin. | Open Subtitles | لكن يوما ما ستعلم أنت لا تقرر الوقوع في الحب |
| Yalan makinesinden geçerse, doğru mu söylüyor nereden bileceksin? | Open Subtitles | ماذا إن استطاع اجتياز جهاز الكذب؟ كيف ستعلمين إن كان يكذب؟ |
| Böylece yargıç, taktik icabı mı, gerçekten mi söylediğimi sorarsa... ne diyeceğini bileceksin. | Open Subtitles | وماذا لو سألني إن كانت تلك مناورة أم موقفاً حقيقياً ستعرف حينها كيف تجيب |
| Oraya gidip, uçaktan inivereceksin. Nasıl bir yer olduğunu nereden bileceksin? | Open Subtitles | تذهب إلى هناك و تصعد إلى الطائرة كيف ستعرف إلى أين ستذهب |
| Seni mutlu etmeyebilir, ama bileceksin. | Open Subtitles | ربما لا تكون سعيداً بالإجابة , لكن ستعرف |
| Evet, ama onları ne zamana götüreceğini nasıl bileceksin? | Open Subtitles | نعم ، لكن كيف ستعرف إلى أي فترة زمنية يجب إعادتهم ؟ |
| Bence onu gördüğünde, bileceksin. | Open Subtitles | حسنا ، أعتقد بأنك عندما تراها ستعرف ما ينبغي قوله |
| Nasıl bileceksin ki öldüğünde nefes alacağını? | Open Subtitles | كيف ستعرف بأنك سوف تكون قادرا على التنفس عندما تموت |
| Gelecek belirlenmiştir. Ve gerçekleştiğinde, dünyadaki yerini sorguya dahi gerek duymadan bileceksin. | Open Subtitles | المستقبل مؤكد، وعندما يحين ستعرفين من دون أي شك مكانتك في العالم |
| Yıldızlar dizildiğinde, ne yapacağını bileceksin. | Open Subtitles | حينما تصطفّ النجوم ستعرفين ما عليكِ فعله |
| Cep telefonunu kullanmazsan nasıl bileceksin ki? | Open Subtitles | كيف ستعرفين ان كنتي لا تستخدمين هاتفك الخلوي؟ |
| Ama o zaman, içten içe seni alt ettiğimi bileceksin bir insanın seni alt ettiğini ve bizden daha üstün olmadığını. | Open Subtitles | ..لكن لاحقا ستعلم بعمق انني قد هزمتك ..ان جزئي البشري قد هزمك وانك لست اعظم منا |
| Ölçümler tespit ettiğim seviyeye eriştiğinde eve dönüp dönmediğimi bileceksin. | Open Subtitles | عندما تصل القراءات للمستوى الذي حددته ستعلم إن كنت قد عدت للوطن ام لا |
| Eğer kalbine sorarsan gerçekleri söylediğimi bileceksin. | Open Subtitles | ولو سالتي قلبك؟ ستعلمين أنني أقول الحقيقة |
| Sende kalsın böylece tehlikede olup olmadığını bileceksin. | Open Subtitles | أودّكِأنّتـُبقيعليها، بهذهِ , ستعلمين ما إن كنتِ بخطر. |
| Yakında hakkımdaki her şeyi bileceksin. | Open Subtitles | قريباّّ ستعرفون كل شيء عني |
| Sonunda ne yaptığımı, ne bildiğimi bileceksin. Şahit olacağım. | Open Subtitles | اخيراً ستعرفي ماذا فعلت ...وماذا أعرف سأكون شاهداً |
| Eğer gitmezsen nasıl hissedildiğini bileceksin. | Open Subtitles | اذا لم تخرج خلال ثانيتين سوف تعرف ما هي مشاعري |
| - Sen bileceksin. Sen söyledin bakıma ihtiyacı olduğunu. - Öldüğünü söylemiştin bana. | Open Subtitles | يجب عليك ان تعلم انت الذى اعلنت عنه لقد اخبرتنى انه ميت |
| Bomba, şarbon, nereden bileceksin? | Open Subtitles | قنبلة ، جمرة خبيثة ما ادراكِ ؟ |
| Geçen 50 yılda neler çektiğimizi nereden bileceksin. | Open Subtitles | ماذا تعرف أنت عن صعوباتنا في الخمسين سنة الماضية |
| Kusura bakma ama, sen nereden bileceksin ki? | Open Subtitles | مع فائق إحترامي, وما أدراكِ عن ذلك؟ |
| Bilmiyordum! - Bundan böyle çok iyi bileceksin! | Open Subtitles | ـ لم أكن أعرف ـ من الأفضل أن تعرف المرة القادمة |