Diz incinmeleri kadar sık olmayabilir ama bilek incinmelerinden daha sık. | Open Subtitles | ليست شائعة مثل إصابات الركبة، لكنها أكثر شيوعاً من إصابات المعصم. |
Siz de eminin o zaman onun da düşündüğü gibi bilek burkulmasının bir insan için oldukça sıradan bir olay olduğu görüşündesiniz. | TED | الان من المرجح ان تتخيل, كما فعلت هي, ان التواء المعصم شئ بسيط في حياة الانسان |
Ben çalarım, her zaman. bilek kasları için çok iyidir. | Open Subtitles | أفعل ذلك ، في كل وقت إنه جيد للعضلات الرسغ |
Boğazınızdan kayıp giden bir ilaç baş ağrınızı, bel ağrınızı veya bilek burkulması ağrınızı geçirebilir. | TED | الأدوية التي تتناولها بالفم يمكنها أن تعالج الصداع، آلام الظهر، أو إلتواء شديد في الكاحل. |
Ve benden uzun bir çocuğu bilek güreşinde yendim. | Open Subtitles | و لقد لعبت مصارعة الأيدي مع شخص أكبر مني ، قد يكون 5,6 إنشاً |
Deneyimlerime göre sol bilek daha aşınmıştı. | Open Subtitles | طبقا لخبرتي , ساعة المعصم تكون في المعصم الأيسر |
Şimdi, öldükten sonra açılan bilek yaraları. | Open Subtitles | الآن، بعد الوفاة جرح المعصم فقدان الدم يسرع اضمحلال الأعضاء |
bilek bandınız bunu sağlayacak. | Open Subtitles | إسورة المعصم هذه ستتأكد من ذلك أعلم بما تفكر |
Çürük ve karşı koymadan kaynaklanan muhtemel bilek kırığı. | Open Subtitles | كدمات ومحتمل وجود كسر في المعصم تحت التحفظ |
Bileğinin dış tarafındaki büyük kemik ve küçük bilek kemiklerinde kelepçenin tüylerini bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا عينات مطابقة للفرو المحشو في معصميها في الحلق و الرسغ |
Bu bilek kemikleri için hatırlatıcıydı. Ancak bu şekilde hatırlayabiliyorum. | Open Subtitles | إنها استعارة لٔاسماء عظام الرسغ الطريقة الوحيدة لٔاتذكرها |
Sanırım bu tıbbi geçmişinizdeki bilek kırığını açıklıyor. | Open Subtitles | اظن ان ذلك يفسر الرسغ المكسور في تاريخك الطبي؟ |
Biliyormusun, o kazadan kırık bir el ve burkulmuş bir bilek ile ... kurtulduğun için çok şanslısın. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظا في ذلك الحادث , لتفلت من العقاب , مع يد واحد فقط , وكسر إصابة في الكاحل. |
Oh,bu daha hiçbir şey geçen yıl bizi bilek ağırlıkları ile uyutmuştu. teşekkürler. | Open Subtitles | العام الماضي جعلتنا ننام ونحن نرتدي أوزانا على الكاحل. شكرا. |
Dünya bilek Güreşi Şampiyonası'na hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحباً بكم في بطولة منافسة مصارعة الأيدي العالمية |
bilek zincirimi de uzatır... | Open Subtitles | نعم وهل يمكن أن تناولني سواري الذي على شكل كاحل |
Ayağının bir kısmını keseceğim sonra da bilek kemiğine yeniden takacağım. | Open Subtitles | سأقوم بإزالة جزء من ساقه. سأعيد وصل كاحله. |
Geçen ay bilek bantlarımı çalan kahrolası bir rakunu bile yakalayamadık. | Open Subtitles | نحن لم نستطيع حتى أن نمسك الراكون الذي كان يسرق رابط معصمي الشهر الماضي |
Kırık bilek, iki tane çatlak kaburga kemiği ve fena çürümüş bir sol testis. | Open Subtitles | معصم مكسورة، واثنين من ضلوع مكسورة، والخصية اليسرى ورضوض بالغة. |
Evet ama sanki tamamen aynısı. Ben, sen, bilek, her şey. | Open Subtitles | أجل , ولكن مثل ذلك بالتحديد أنا , أنتِ , رسغي , كل شيء |
100$'a bahse girerim ki bilek güreşinde seni öttürür. | Open Subtitles | لأنني أراهن بمائة دولار أنه يستطيع هزيمتك في مصارعة الأذرع |
Evet. bilek takip cihazı. Mahkemeye kadar ev hapsindeyim. | Open Subtitles | أجل، جهاز المراقبة بالكاحل أنا مقيم جبريّاً بإنتظار المحاكمة |
Yani işini, basit bir bilek hareketiyle bitirebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك القيام بذلك، بمجرّد نقرة مِنْ معصمك. |
Tüm bu yaptıkların bilek monitörü içindi. | Open Subtitles | الامر بكامله كان بخصوص الة المراقبة على كاحلك |
O bayan bir vücut geliştirmeci ve bilek güreşçisi. | Open Subtitles | على أيه حال , هذا مثل انثى لاعبة كمال أجسام أو مصارعه بالذراع |
Ve benzersiz bir üst bilek tasarımı, insana has görünüm esneklik ve işlevsellik. | TED | فباستخدام التصميم المرتفع للكاحل والشكل الطبيعي مع المرونة والاستخدام الطبيعي |