Babana, bilekliğini çıkarmasında yardım ettin mi? | Open Subtitles | هل حصلت على ذلك من مساعدتك أبيك على إزالة سوار كاحله؟ |
Federale benim için bilekliğini kestirdim. | Open Subtitles | جعلتُ العميلة الفدرالية تنزع سوار تتبعِك لأجلي |
Hem Ajan da yakın zamanda bilekliğini çıkarmana izin vermez. | Open Subtitles | البدلة لن تسمح لَك بمفارقة سوار تتبعك قريباً |
Evet, buradakilerden biri bilekliğini çözüyor. | Open Subtitles | أجل، واحد من هؤلاء المفاتيح يعود إلى سوارك |
Sen de hesabı kapatacak biriyle bilekliğini değiştin öyle mi? | Open Subtitles | إذاً أبدلت السوار مع شخص قد يقوم بالواجب صحيح ؟ |
- Hayır, çıkarmadı. bilekliğini almamızdan pek memnun olmadı ama. | Open Subtitles | بالرغم من أنه لم يكن مسروراً جداً عندما أخذنا سواره |
Herkes kilisede seni bekliyor. Angie'nin bilekliğini arıyorum. | Open Subtitles | ـ الجميع ينتظرك في الكنيسة ـ أنا أبحث عن سوارها |
Polis Roulet'in bilekliğini takip etti. ... | Open Subtitles | لقد تفحصت الشرطة سوار التعقب الذي وضعته بكاحل |
Hala Neal'ın bilekliğini mi kontrol ediyorsun? | Open Subtitles | أنت لازلت تتأكد من سوار الكاحل الخاص بنيل |
Ulan gara bilekliğini tak hemen! Burayı polislerin basmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أيها الزنجي،أرجع سوار المعصم في مكانه لا أريد من الشرطة أن تقتحم المكان |
Saldırıya uğrayan evlerin birinde oğlunuzun medikal bilekliğini bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على سوار ابنكما في أحد المنازل التي هوجمت. |
Betty Wright'ın bilekliğini görüp bunu öğrendi. | Open Subtitles | مَع بيتي رايت، رَأى سوار مساعد طبيبها اليقِظ. |
Sonra bana kızının hastahane bilekliğini imzalamamı, bunun kızı için çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لذلك طلبت مني التوقيع على سوار المشفى وقالت بأنه سيعني لها الكثير |
bilekliğini geri istiyorsan bundan böyle kurallarıma göre oynayacaksın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أستعادة سوارك سيتحتم عليك أن تلعب وفق قواعدي من الآن فصاعداً |
bilekliğini geri istiyorsan bundan sonra benim kurallarıma göre oynayacaksın. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أستعادة سوارك سيتحتم عليك اللعب وفق قواعدي من الأن فصاعداً |
bilekliğini kontrol edip de Carlisle'ın bürosunun önünde olduğunu gördüğümdeki şaşkınlığımı bir gözünün önüne getir bakalım. | Open Subtitles | تخيل مدى دهشتي عندنا تفقتدت سوارك وأكتشفت أنك خارج مكتب (كارلايل) |
Bu İsa bilekliğini takmamın nedeni, bana çıtırları getirmesi. | Open Subtitles | لا فأنا ألبس هذا السوار لأنه يجلب لي الفتيات |
Votka salonundaki gizli görev için bilekliğini çıkardım. | Open Subtitles | قمتُ بنزع السوار من أجل عمليتنا في غرفة الفودكا |
İkimiz de biliyoruz ki takip bilekliğini istediğin zaman aldatabilirsin, | Open Subtitles | كلانا يعلم بأنك قادر على نزع هذا السوار في أي وقت |
bilekliğini almamızdan pek memnun olmadı ama. | Open Subtitles | بالرغم من أنه لم يكن مسروراً جداً عندما أخذنا سواره |
Bana bok atma çünkü bunu sen batırdın ve adamın bilekliğini çıkarttın. | Open Subtitles | لا تغضبي عليّ كلياً لأنك أخفقت وقطعت سواره |
Hiç çok fazla yaklaşmadı, mineli bilekliğini hiç çıkarmadı. | Open Subtitles | "لم تقترب منّي كثيرًا، ولم تنزع سوارها الفيرفيانيّ" |
Collodi bilekliğini kullanmanın bir bedeli var. | Open Subtitles | (هناك عواقب في إرتداء سِوار (كولودي |