Ayrıca bir de bu zarif lastik bileklikleri dağıttılar. Bedavaya! | Open Subtitles | بالإضافة لذلك، أعطونا هذه الأساور المطاطية الأنيقة مجاناً |
Çocukların kendi iradeleriyle bu bileklikleri çıkardıklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن بهذه الطريقة يقوم الأولاد بإنتزاع الأساور |
Çocukların kendi iradeleriyle bu bileklikleri çıkardıklarını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن بهذه الطريقة يقوم الأولاد بإنتزاع الأساور |
Bu sabah adamın biri bize saldırdı ve bileklikleri aldı. | Open Subtitles | وبهذا الصباح هاجمنا رجلاً وأخذ منا الأساور |
Hala Hello Kitty'li sırt çantası takıyor, ve arkadaşlık bileklikleri takmak istiyor. | Open Subtitles | ما زالت ترتدي حقيبة هالو كيتي و تحب دائما القيام بصنع أساور الصداقة |
Sana o bileklikleri takmanı bile o söyledi. | Open Subtitles | حتى انها اخبرتك بأن ترتدي تلك الأساور |
- Sana ne? O bileklikleri takıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنتم ترتدون هذه الأساور أليس كذلك ؟ |
- yüksek mezuniyet ortalamalarını, bileklikleri içeriyor. | Open Subtitles | - أعلى متطلبات جي بي أي , الأساور |
Sanırım bütün bileklikleri yaktık. | Open Subtitles | أظننا أحرقنا كلّ الأساور |
Renkli bileklikleri görüyor musun? | Open Subtitles | هل ترى الأساور الملونة؟ |
Git bileklikleri getir. | Open Subtitles | كلا! أحضر بقية الأساور |
Jaha'nın tüm bileklikleri yok ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | فكرت Jaha دمرت كل الأساور. |
Jaha'nın tüm bileklikleri yok ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | -ظننت (جاها) دمّر كل الأساور |
Jaha'nın tüm bileklikleri yok ettiğini sanıyordum. | Open Subtitles | -ظننت (جاها) دمّر كل الأساور |
Hayır. Dostluk bileklikleri. | Open Subtitles | لا، لدينا أساور الصداقه |
bileklikleri. | Open Subtitles | أساور |