Tanrım, bize bilgelik ve kudret bahşet ki kızılderili kardeşlerimizle birlikte huzur içinde yaşamayı başaralım. | Open Subtitles | يا الهي، امنحنا الحكمة و القوة للتوصل الى اتفاق سلمي مع اخواننا الحمر هنا معنا اليومـ |
Ama sende eksik olan bilgelik ve tecrübe. | Open Subtitles | .. لكن لدي شيئٌ ينقصك الحكمة و الخبرة |
Tanrının tasviri mutlak varoluştur, mutlak bilinç, bilgi ve bilgelik ve mutlak şefkat ve aşk. | TED | هي الكيان المطلق الوعي المطلق والمعرفة والحكمة والرحمة والحب المطلق. |
Onların yarattığı ve ilham verdiği bilgelik ve güç onun yardımına yetişir. | Open Subtitles | والحكمة والقوة التي رعتهم وتلهم هذا الشعب ستحضر لمساعدته |
Yunanlar güzellik, bilgelik ve eşitliği temsil ettiğini söylerdi. | Open Subtitles | يقول اﻹغريق أنها تمثل الجمال والتوازن والحكمة |
Teknoloji, bilgelik ve korunma getireceğiz. | Open Subtitles | سنجلب لكم التقنية والحكمة والحماية |
Teknoloji, bilgelik ve korunma getireceğiz. | Open Subtitles | سنجلب لكم التقنية والحكمة والحماية |
Bu gece zekâ, bilgelik ve tartışma üzerine olacak. | Open Subtitles | الليلة عن الذكاء والحكمة والنقاش |
Şiir, bilgelik ve erdemi çevremizdeki insanların kelimelerinde bulabileceğimizi öğrendim. Eğer dinlemek için zaman ayırırsak. Örneğin, bu görüşme Brooklyn'de bir bahis tezgahtarı olan Danny Perasa, karısı Annie'yi StoryCorps'a ona olan aşkıyla ile ilgili görüşme yapmaya getirdi. | TED | تعلمت أشياء في الشعر والحكمة والإحسان والتي نجدها ربما في كلمات كل المحيطين بنا بمجرد أن نملك الوقت لنستمع إليهم ، كهذه المقابلة بين موظف مراهنات في بروكلين يدعى داني بيراسا والذي أحضر زوجته آني لستوريكوربس ليحدثها عن حبه لها. |