William Playfair ilk çubuk grafiği yaptığında yıl 1978'di, nicel bilgi için yeni bir görsel ortaya çıkmış oldu. | TED | لم يحدث حتّى عام ١٧٨٦ عندما اخترع "وليام بليفير" أول رسم بياني، معلنًا ولادة أوّل عرض مرئي للمعلومات الكَميّة. |
Önceden bakma yoktur, yani genellikle bilgi için çok para verdiğinizi düşünürsünüz. | Open Subtitles | لا مجال للتسوق, لذا فإنك غالبا تدفع أكثر مما يجب مقابل المعلومات التي تريدها |
Her olasılıkta, Thor Asgard teknolojisi ile ilgili bilgi için işkence görüyor. | Open Subtitles | فى كل الأحوال ، فثور يتم تعذيبه للحصول على معلومات عن تكنولوجيا الأسجارد |
Yani seni bir kadını bilgi için sömürecek bir adam olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | يعني بأنني لا أصدق أنك ذلك النوع من الرجل الذي يستغل إمرأة لأجل معلومات. |
bilgi için 50 milyon dolar ödediler ve adam onlara onu verdi. | Open Subtitles | 50مليون دولار التي دفعوها من أجل المعلومات و الرجل الذي منحوه إياهم |
Verdiğiniz bilgi için, teşekkürler Bay Forsythe. | Open Subtitles | شكرا على معلوماتك يا مستر فورسيث |
NASA artık bilgi için tüm isteklerimize tam bir işbirliği içinde çalışıyor. | Open Subtitles | ناسا الآن تتعاون معنا بشكل كامل مع جميع طلباتنا للحصول على المعلومات |
bilgi için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرًا للمعلومة |
McKay ve Zelenka veritabanını bilgi için araştırıyorlar. | Open Subtitles | مكاي وزلنكا يبحثون ...في قاعدة البيانات عن أي معلومات |
bilgi için teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً شكراً على المعلومة على الرغم من ذلك |
Buraya kadar geldin, çünkü küçük bir bilgi için sana bir sürü para vereceğim. | Open Subtitles | جئت هنا لأني سأعطيك مالا كثيرا مقابل معلومات قليلة |
Daha fazla bilgi için, lütfen ekranın altındaki numarayı arayın. | Open Subtitles | لمزيد من المعلومات يرجى الاتصال بالرقم الظاهر على اسفل الشاشة |
bilgi için teşekkür ederim, Django. Ama bizim devrimimiz beş parasız bir devrim. | Open Subtitles | شكرا جانجو للمعلومات لكن هذا يسىء لثورتنا |
bilgi için içeriden birini istedin. Aldın işte. | Open Subtitles | لقد إحتجت رجل داخلي للمعلومات وحصلت عليه |
- bilgi için daha fazla para vereceğiz. | Open Subtitles | قدمنا المزيد من المال مقابل المعلومات. |
Ama onu bilgi için kullansak daha akıllıca olur ve rehine olarak. | Open Subtitles | ولكن من الأذكى أن نستخدمه للحصول على معلومات أو كرهينة |
Bir adama bilgi için işkence yaptıklarında oradaydın. | Open Subtitles | كُنت هناك حين كانوا يعذّبون شخصا ما لأجل معلومات |
Onları bilgi için döverim, tamam ama senin kedi yavrularıyla oynadığın kumarın hakkını savunacak değilim. | Open Subtitles | سأضربهم من أجل المعلومات عظيم , ولكن وليس لأدافع عن حقوقك في المقامرة من أجل القطط |
Verdiğiniz bilgi için teşekkürler, Bay Forsythe. | Open Subtitles | شكرا على معلوماتك مستر فورسيث .. |
Bayan Nelson, katilin tutuklanması ve mahkum edilmesine yol açan bilgi için toplam 8000 bin dolar ödül verildiğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | انسة نلسن، هل تعلمين ان المكافآت على المعلومات التي تقود الي اعتقال وإدانة القاتل بلغت ثمانية آلاف دولار؟ |
Grand Funk hakkında daha fazla bilgi için okul kütüphanenize başvurun. | Open Subtitles | لتتعرفوا أكثر عن الفرقة زوروا مكتبة مدرستكم |
Madem bu bilgi için böylesine yüksek bir meblağı gözden çıkarmaya hazırsın bari paranın karşılığını vereyim dedim. | Open Subtitles | حسنا , رؤيتك و أنت جاهز لدفع ثمن باهظ لقاء المعلومات قررت منحك مردود مقابل النقود |
Tüm saygımla Sayın Başbakan o bilgi için güvenlik protokolleri oldukça hassastır. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} بكلّ إحترام سيادة رئيس الوزراء، الأنظمة الأمنية لتلك المعلومات حساسة جدّاً. |