Biraz görsel bilgi işleme için modelin ne yapması gerektiğinden bahsedelim. | TED | دعونا نتكلم لبرهة عن النموذج المطلوب من أجل معالجة المعلومات البصرية. |
Bu toplulukların oluşturduğu nöronlar, birer bilgi işleme araçlarıydı. | TED | لذا فإن الخلايا العصبية هي أجهزة معالجة المعلومات التي بنته تلك المجتمعات من الخلايا. |
Kompleks bilgi işleme süreci, insandaki gibi, kompleks bilinci oluşturur. | TED | معالجة المعلومات المعقدة، كما في الإنسان، تعني وعيًا معقدًا. |
Şunu biliyoruz; makina bazında, temel bilgi işleme limiti biyolojik dokunun limitinin çok uzağındadır. | TED | إن كل ما نعرفه هو أن الحد النهائي على معالجة المعلومات في ركيزة الآلة يقع خارج نطاق حدود النسيج البيولوجي. |
bilgi işleme oldukça dinamik ve adaptif. | TED | معالجة المعلومات حيوية جدا وقابلة للتكيف. |
Beyninin bilgi işleme kapasitesi senin benliğini oluşturur. | Open Subtitles | إنها قدرة الدماغ على معالجة المعلومات التي تجعلك بشرياً |
Bunu görünce kendimize şunu sorduk: Otizm'deki dinamik bilgi işleme eksikliğinin altında yatan daha derin sorunlar kendini görsel entegrasyondaki kusur şeklinde gösterebilir mi? | TED | و عندما رأينا ذلك, سألنا هل من الممكن أن يكون الخلل في التداخل البصري هو أحد الأعراض لشئ آخر كخلل معالجة المعلومات البصرية المتحركة في التوحد. |