ويكيبيديا

    "bilgisayarımız" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حاسوبنا
        
    • حاسوب
        
    • كمبيوتر
        
    • حواسيب
        
    • حاسب
        
    bilgisayarımız basit şeylerle başladı ve gitgide daha karmaşık şeyler öğrendi ve artık çok fazla şey biliyor. TED حاسوبنا ابتدأ بالاشياء الصغيرة و تعلم المزيد و المجزيد من الاشياء المعقدة و الان يعرف اشياء كثيرة.
    Şimdi ailenizle zaman geçirin millet, arkadaşlarınızla bir şeyler için çünkü bilgisayarımız çıktığında onunla çok fazla zaman harcayacaksınız. Open Subtitles لذا إقضوا وقتاً مع عائلاتكم, يا ناس, تناولوا الشراب مع أصدقائكم, لإنه عندما يصدر حاسوبنا, ستتسكعون معه
    Şöyle düşündüğümü hatırlıyorum: Onun adına konuşabilecek bir bilgisayarımız olsa ne olurdu? TED أتذكر أني كنت أفكر حينها: ماذا لو استطعنا توفير جهاز حاسوب ليتحدث بدلاً عنه؟
    Bir bilgisayarımız vardı ama bütün ikinci kat kullanıyordu. Open Subtitles كان لدينا حاسوب واحد، لكنه يستهلك مساحة الطابق الثاني كلها
    Hükümet politikalarına göre programlanmış bir bilgisayarımız var. Open Subtitles لدينا جهاز كمبيوتر إلكتروني مُبرمج مع سياسة الحكومة
    1 6 bit sanal adresi ve 256 bayt sanal belleği olan bir bilgisayarımız olsun. Open Subtitles لنفترض أن لدينا كمبيوتر بعنوان افتراضي وحجم صفحة مقداره 256 بايت
    Bakın, 4 adet her an kullanıma hazır bilgisayarımız var. Müşteriler bütün gün onları kullanır durur. Open Subtitles انظري، لدينا أربعة حواسيب منفصلة والزبائن حولهم طوال النهار
    Süper bir bilgisayarımız olsa bile çözmemiz günler alır. Open Subtitles حتى لو كان لدينا حاسب عملاق الامر سيستغرق يوما لكشفه
    Bilmiyorum. Bilmiyorum. bilgisayarımız darbe almış. Open Subtitles أنا لا أعرف ، أنا لا أعرف على حسب هيئة حاسوبنا .
    bilgisayarım, pardon, bilgisayarımız çalışmaya başladığında. Open Subtitles عندما حاسوبي ، آسف .. حاسوبنا . سيعمل
    Bir bilgisayar kullanıyoruz. Bu nedenle ben de ona "bizim bilgisayarımız." dedim. Open Subtitles نستخدم حاسوبًا، لهذا نطلق عليه "حاسوبنا".
    Tüm müşterilerimiz, son teknoloji bilgisayarımız ve McCann'in bağımsız bir iştiraki olabilecek değerdeki elemanlarımız. Open Subtitles كل حساباتنا، حاسوبنا الخارق، والموظفين الذين أعلم أنهم سيكونون ذات قيمة كشركة فرعية مستقلة من "ماكان".
    bilgisayarımız Simon Phoenix'in kaçışından sonraki muhtemel her senaryoyu taradı bile. Open Subtitles درس حاسوبنا كلّ سيناريو محتمل (يتأتّى عن ظهور (سايمون فينيكس
    Tamam, Ekonomi için planımız ne? Hasta bir büyükanne mi, bilgisayarımız mı çöktü? Open Subtitles حسناً، ماذا سيكون عذرنا في امتحان الاقتصاد جدة مريضة، حاسوب معطوب؟
    Merak etme. Emektar bilgisayarımız hala burda. Open Subtitles لا تقلق ، مازال لدينا حاسوب الصف القديم
    Evet, dürbünlerimiz, kameramız, gece görüş gözlüklerimiz, bilgisayarımız ve Mini basketbolumuz var. Open Subtitles حسناً, لدينا مناظير ... كاميره, نظارات الرؤية الليله, حاسوب و كرة سلة صغيره
    Çocuk askeri okula gidince bizim de yeni bilgisayarımız oldu! Open Subtitles على أي حال, لقد تم إرساله إلى مدرسة عسكرية و حصلنا على كمبيوتر جديد
    Pekâlâ, telefonumuz yok, bilgisayarımız yok. Open Subtitles حسناً, لا هواتف هنّا, ولا كمبيوتر لا مجال للإتصال بالشرطة
    bilgisayarımız, iki hatalı cevabı senin için çıkarıyor. Open Subtitles كمبيوتر ، أحذف الإجابتين الخطأ رجاءً
    Ne bilgisayarımız var ne de klavyemiz. Ama bu demek değildir ki yazmamızı geliştiremeyiz. Open Subtitles لا نملك حواسيب أو لوحات مفاتيح لكن ذلك لا يعني أنه ليس بوسعنا التدرب على الطباعة
    Ben çocukken bilgisayarımız yoktu. Open Subtitles عندما كنت صبيًا لم يكن لدينا حواسيب
    Pekâlâ, bir dizüstü bilgisayarımız ve hesap makinemiz oldu. Open Subtitles -هذا فادح . حسناً، لدينا حاسب محمول، وحاسبة، ومجموعة كتب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد