ويكيبيديا

    "bilgisini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • معلومة
        
    • المعرفة
        
    • معلومات
        
    • لمعلومات
        
    • التعريفية
        
    • بأن تلك الحقائق
        
    Birmanyalı yetkililer sağlık durumu hakkında daha fazla bilgi vermeyi, nerede ve nasıl olup olmadığı bilgisini vermeyi reddediyor. Open Subtitles إلا أن السلطات البورمية رفضت للإدلاء بأي معلومة أخرى عن صحته أو مكان وجوده.
    Ekipte bir hain olduğu bilgisini aldık! Open Subtitles كانت لدينا معلومة بأن كان هناك خائن في الفريق
    Ayrıca açık arttırmada bir saldırı olacağının bilgisini aldık. Open Subtitles كما تلقّينا معلومة بأنّ ثمّة هجوم سيُشنّ على المزاد.
    Kim ki bilgisini arttırır aynı zamanda çektiği acıyı da arttırır. Open Subtitles الشخص الذي يتزود من المعرفة يتزود في نفس الوقت من المعاناة
    Bahsettiğin olayın, ekibimin yürüttüğü bir soruşturmayla bağlantısı olabileceğinin bilgisini aldım. Open Subtitles تلقيت معلومات لاستجواب مصادفة متصل بأحد قضايا الجارية لواحد من فريقة
    Ve çarpraz karşılaştırmayla Eric'in bilgisini öne çıkan bir adayı bulabildik. Open Subtitles وبالاستناد المرجعي لمعلومات إيريك صار باستطاعتنا تعقب المشرح الأكبر
    Watts'ın dış kolonilerde tıbbi uydulara saldırmayı planladığı bilgisini aldık. Open Subtitles تم الحصول على معلومة أن واتس يخطط لهجوم على قمر صناعي طبي خارج المجرة
    Romanya istihbaratının müdahil olduğu bilgisini aldık. Open Subtitles حصلنا على معلومة بأن المخابرات الرومانية متورطة
    Sence Diehause kar maskesi bilgisini bir arabulucudan mı aldı? Open Subtitles تعتقدين أن (دايهــوز) حصل على معلومة القناع من سمسار ؟
    Evet. Bu binada bir ölü olabileceği bilgisini aldım. Open Subtitles بلى، لقد تلقيت معلومة عن وجود .ميت عاتي" بهذا المبنى
    Tour-Europe sitesinden Sloane'un bilgisini indirdik. Open Subtitles ( Toureurope.eu ) لقد دخلنا إلى ( لتأكيد معلومة ( سلون
    Az önce Rus Özel Kuvvetleri'nin X-5'i ele geçirdiği bilgisini aldık. Open Subtitles وصلتنا معلومة للتو... بأن القوات الروسية قد عثروا على (الأكس 5)
    FBI'a Lisa'nın nerede tutulduğu bilgisini el altından verin. Open Subtitles سرّب معلومة الموقع حيث يحتفظ الفدراليّون بـ (ليسا).
    Eğer başarısız olursan, tüm bunların sorumlusunun sen olacağı bilgisini kullanarak. Open Subtitles أستخدم المعرفة, اذا فشلت كل شيء يحصل بعد ذلك ستتحمل مسؤوليته
    Bu değişimi insan bilgisini kavramaya çalıştığımızda da görebiliriz. TED يمكننا أيضا رؤية هذا التحول في الطريق ونحن نحاول أن نتصور المعرفة الإنسانية.
    Nanitlerin hızlı büyüme etkisini durdursak bile Goa'uld'un genetik bilgisini taşıyan geni izole etmedin. Open Subtitles حتى إذا نُوقفُ تأثير نمو نانيت السريع، أنت لَمْ تَعْزلْ جينَ الجؤولد عن جين المعرفة الوراثية.
    Trevor, yeni kayıt olan üyenin iletişim bilgisini mesajla göndereceğim demiştim. Open Subtitles تريفور, لقد قلت انك سوف ترسل لي معلومات للتواصل مع الزائر
    Bir ekranı kullanarak bugün kaç kalori yediğiniz, ne kadar egzersiz yaptığınız bilgisini girebilirdiniz. TED انت تستخدم واجهة الشاشة لادخال معلومات كعدد السعرات الحرارية التي اكلتها ذلك اليوم كم من التمارين قمت بها
    Öyleyse DNA bilgisini sistemde tarayalım. Open Subtitles حسناً، دعونا نجري فحصاً لمعلومات الحمض النووي من خلال النظام،
    ... gerikalankankalarının nerede olduğu bilgisini öğrenmek isteyebilirsiniz. Open Subtitles .... قد تحتاج لمعلومات عن مكان بقية أصحابه
    Veri bilgisini değiştirmeyi nereden biliyordun? Open Subtitles كيف علمتِ بأمر تغيير البيانات التعريفية ؟
    Ama özellikle Yellowcake, Nijer için olan Yellowcake konusundaki istihbarat üzerinde tahrifat yapıldığı bilgisini aldık. Open Subtitles "ولكن بشكل محدد "الكعك الأصفر "الكعك الأصفر" الذي من "النيجر" أعترفنا بأن تلك الحقائق تحولت لتكون مزيفة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد