ويكيبيديا

    "bilgiyle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المعلومات
        
    • بمعلومات
        
    • بالمعلومات
        
    • المعلومة
        
    • المعرفة
        
    • بالمعرفة
        
    • المعلومه
        
    Ancak bizim çoklu görev gerçeğimiz oldukça farklı ve tonlarca bilgiyle yüklü. TED ولكن طبيعة تعد المهام لدينا مختلفة قليلة. وكثير من الأطنان من المعلومات
    Ve şunu farkettim ki politik ikna fikirler, gerçekler ya da bilgiyle başlamıyor. TED والذي لاحظته هو الإقناع السياسي لا يبدأ من الأفكار او الحقائق او المعلومات
    Bu yeni bilgiyle beraber, binaya saldırı taktikleriniz üzerinde yeniden çalışın. Open Subtitles أعيدوا صياغة خططكم الأمنية بخصوص هذا المبنى بناءاً على هذه المعلومات
    Senden kurtulmamasının tek sebebi seni kullanıyor olması. Seni sahte bilgiyle besliyor. Open Subtitles السبب الوحيد لعدم التخلص منك أنّه يستغلّك ، لتغذية شركائك بمعلومات كاذبة
    Tasarım çok önemlidir. Eğer bilgisayardaki dijital bilgiyle başlıyorsanız, bu dijital bilginin gerçekten hatasız olması gerekir. TED التصميم مهم، وإذا بدأت بالمعلومات الرقمية على الكمبيوتر، فان تلك المعلومات الرقمية يجب أن تكون دقيقة حقاً.
    Bu bilgiyle hiçbir şey yapmamı istemiyorduysan neden onu bana verdin? Open Subtitles ان كنت تريدني الا أفعل شيئا بتلك المعلومة فلماذا منحتني إياها؟
    Bu bilgiyle yalnız başıma yaşayamam. Open Subtitles . لا يمكننى أن أعيش وحيداً مع تلك المعرفة
    - Geçenlerde CIA'e verdiğin bir bilgiyle ilgili bazı sorularımız var. Open Subtitles لدينا بضعة اسئلة لك عن المعلومات الحديثة التى منحتها للمخابرات المركزية
    Bu bilgiyle yanında 1 dolar varsa; ancak bir chalupa alabilirim.! Open Subtitles لو كانت هذه المعلومات ثمنها دولار يمكنني أن أشتري لنفسي تولوبا
    İlahi hakikatlerle, o gizli bilgiyle... kişisel bir bağ kurma arayışı. Open Subtitles السعى للحصول على علاقة شخصية بالحقائق الإلهية لتلك المعلومات المخفية ..
    Bu bilgiyle onun dinlediğini bilerek ne yapabileceğimizi biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف ماذا قد نفعل بتلك المعلومات بعلمنا إنها تستمع؟
    Diğer üçü de şu an düşündüğün bilgiyle birlikte yollandı. Open Subtitles ‫السيقان الـ3 الأخرى ذهبت مع ‫المعلومات التي تفكر فيها الآن
    Anlaşılıyor ki düşündüğümüzden çok daha fazla bilgiyle , sadece biraz ağırdan alarak. TED اتضح انه في الواقع يمكننا التعامل مع قدر من المعلومات اكثر من ما نظن فقط يجب ان ناخذ الموضوع ببساطة اكثر
    Son olarak, Teach For America'dan sınıfın öncelikle bilgiyle ilgili olmadığını öğrendik. TED وفي النهاية ، من التعليم لأمريكا فقد تعلمت أن الفصل الدراسي لايكون في الأساس عن المعلومات
    Peki, o zaman ekranın içine uzanıp el becerimizi kullanarak dijital bilgiyle nasıl etkileşebiliriz? TED كيف يمكنك أن تمدها إلى الداخل وتتفاعل مع المعلومات الرقمية باستخدام المهارات التامة ليديك؟
    Bu kadar bilgiyle bir insanı hapise yollamak yeterince kötü. But to tell-- Open Subtitles إحتجازك لرجل فى السجن بمعلومات غير كافيه أمر سىء
    Her DNA dizisi bir genetik bilgiyle kodlanmış. Open Subtitles كل تسلسل زوج قاعدة لديها يُشفـّر بمعلومات وراثية
    Elimizdeki bilgiyle elimizden geleni yaptık. Open Subtitles فعلنا ما بوسعنا بالمعلومات التي كانت بحوزتنا
    Az bir bilgiyle yapabildiklerimi görsen şaşırırdın. Open Subtitles ستتفاجأ بما يمكنني فعله بالمعلومات الصغيرة
    "Bu bilgiyle ne yapabilirim?" TED فكرت ، ماذا يمكن أن أفعل بهذه المعلومة ؟
    Zaman makinesini gördü. Onu bu bilgiyle tek başına bırakamazdım. Open Subtitles لقد رأت آلة الزمن لذلك لم أستطع تركها هناك مع هذه المعلومة.
    Bu bilgiyle yaşayamam, bu bilgiyle ölemem de. Open Subtitles لا أستطيع الحياة مع تلك المعرفة . أو أن أموت معها
    Çünkü her şeye rağmen bilim aslında bilgiyle alakalı değil. TED لأنه في النهاية، العلوم لا تتعلق بالمعرفة.
    - Bana bu bilgiyle geldiğinde bunu her iki tarafla da paylaşmanın önemli olduğunu düşündüm. Open Subtitles عندما اتيت الي بهذه المعلومات اعتقدة انه من الأفضل مشاركة هذه المعلومه مع الطرفين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد