Bir şeyler biliyor gibi ama ağzından laf alamıyorum. | Open Subtitles | كأنها تعرف شيئاً , لكن لن أفرض عليها |
Sanki ne olduğunu biliyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | تقريبا كأنها تعرف ماذا حدث |
"Çok tatlı, kibar ve sonunda ne yaptığını biliyor gibi." | Open Subtitles | هو حلو, ولطيف وأخيراً يبدو أنه يعرف ماذا يفعل |
Bilmiyorum dostum. Bu herif bu işi biliyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا أعلم يا رجل هذا الرجل يبدو أنه يعرف الكثير عننا |
Bu işlerin nasıl yürüdüğünü biliyor gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | و كأنك تعرف ماذا سيحدث لي |
Çocuk ne yaptığını biliyor gibi. | Open Subtitles | يبدو أنه يعلم ما يفعله |
Başka her şeyi biliyor gibi. | Open Subtitles | و لم أفعل هذا؟ يبدو أنها تعرف كل شئ |
Şu an bir uzmana ihtiyacımız var bu eleman da işini biliyor gibi. | Open Subtitles | لكننا بحاجة إلى خبير. هذا الرجل يبدو وكأنه يعرف أموره. |
Bu konuda bir şeyler biliyor gibi mi? | Open Subtitles | كأنها تعرف ذلك |
Bir hastam var, ve senin alanina giren bircok sey biliyor gibi. | Open Subtitles | يبدو أنه يعرف بعض أشياء في مجالك |
O sizin aileniz hakkında oldukça çok şey biliyor gibi. | Open Subtitles | غريب. يبدو أنه يعرف الكثير عن عائلتكَ |
..senin hakkında çok şey biliyor gibi. | Open Subtitles | الذي يبدو أنه يعرف الكثير عنك |
Tommy'nin bizi zor duruma soktuğunu biliyor gibi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | (يبدو الأمر و كأنك تعرف أن (تومى وضعنا فى موقف حرج |
Dedim size, her şeyi biliyor gibi. | Open Subtitles | اخبرتكم، يبدو أنه يعلم كل شيء |
Ne yaptığını biliyor gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو أنه يعلم ماذا يفعل |
Mutfağında her şeyin yerini biliyor gibi. | Open Subtitles | يبدو أنها تعرف طريقها في أرجاء مطبخك |
- İşini biliyor gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأنه يعرف ما يفعله |