ويكيبيديا

    "biliyorduk" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نعلم
        
    • نعرف
        
    • عرفنا
        
    • عَرفنَا
        
    • لقد علمنا
        
    • توقعنا
        
    • عرفناه
        
    • ونعرف
        
    • نعرفُ
        
    • علِمنا
        
    • كان يعلم
        
    • عَلِمنا
        
    • فعلمنا
        
    • كلانا يعلم
        
    • عرفا بوجودها
        
    Her zaman sadece kendimizle olmamamız gerektiğini, buraya hizmet etmek için geldiğimizi biliyorduk. TED وكنا نعلم دائما أننا لم نوجد لأنفسنا فقط، بل نحن هنا لنقدم المساعدة.
    Yani durumun iyi olmadığını biliyorduk ve yansımaları şirketimizde de görülüyordu. TED نعلم أنها أرقام تبعث على الأسى، وهي تظهر نفسها في منظمتنا.
    Herkesi rahatsız ettik çünkü bu konuda bilgisiz olduğumuzu biliyorduk. TED سمها. ونحن تنصتت الجميع، لأن كنا نعرف أننا كنا جاهلين.
    Nereye gitmek istediğimizi biliyorduk ama oraya nasıl ulaşağımızdan tam olarak emin değildik. TED حسنًا، كنا نعرف هدفنا، لكننا لم نكن متأكدين تمامًا من كيفية الوصول إليه.
    Hayatta kalabilmek için, ayrı kalmamız gerektiğini her zaman biliyorduk. Open Subtitles عرفنا دائمًا كيف نبقى أحياءً، تعيّن علينا أنّ نظلّ مُفترقين.
    Hepimiz biliyorduk ki sadece bir günlük bir erteleme makûldü. Open Subtitles كنا نعلم جميعاً أنه مسموح بيوم واحد تأخير فى الأبحار
    Bazen daha fazla oluyorduk. Ama yemek azaldığında içimizden birilerini öldüreceklerini biliyorduk. Open Subtitles يزيدون في بعض الأحيان، وكنا نعلم أنه عندما ينفذ الطعام سيقتلون بعضنا
    Evet, bunu söyleyeceğini biliyorduk. Bu yüzden bir sır olarak sakladık. Open Subtitles نعم ، نعلم أنك كنت ستقولي هذا ولهذا أبقينا الأمر سراً
    d Ellerimde ateşlerd Sadece birlikte olmanın en güzel veda olduğunu biliyorduk. Open Subtitles فقط كنا نعلم ان اجتماعنا سوياً كان سيكون افضل طريقة لقول الوداع
    Açık kaynağın bilgi ve yaratıcılığı yönetmek için olan araçlar ile başarılı olduğunu biliyorduk. TED ونحن نعلم أن المصادر المفتوحة نجحت مع أدوات لإدارة المعرفة والإبداع.
    Bir avantajımız vardı, DVD çağında doğduk ve bunun geçici olacağını biliyorduk. TED لقد كان لدينا ميزة، وهي أنّ بدايتنا كانت عن طريق دي في دي، وكنا نعلم أنّ هذا سيكون أمرًا مؤقتًا.
    O davaları kazanmak, paraları almak. Onların suçlu olduğunu biliyorduk. Open Subtitles تفوز بتلك القضايا ثم تأخذ المال كنا نعرف بأنهم مذنبين
    Bir çoğu da çömezdi. Ve biz bunu da biliyorduk. Open Subtitles و الكثير منهم كانوا عديمي الخبره و كنا نعرف ذلك
    Hepimiz çok zor günler geçirdiğini ve ikinizi de çok özlediğini biliyorduk. Open Subtitles كلنا نعرف انه كان يمر بوقت عصيب جداً و كان يفتقدكم جداً
    Maliyeti asla uygun olmadı. İnşa etmeden önce de bunu biliyorduk. Open Subtitles ولم يثبت أنه مربح فعلياً وكنا نعرف هذا قبل أن نصنعه
    Ne yapmamız gerektiğini biliyorduk, uçağın arkasında bu kadar yük varken sağlam kalabileceğinden emin olmak için mühendisleri devreye sokmak lazımdı. Open Subtitles كنا نعرف ما كان علينا القيام به. كان علينا أن تتورط المهندسين. للتأكد من أن الطائرة يمكن أن يقف هذا الإجهاد.
    Sanırım biliyorduk. Başka türlü insan nasıl kahraman olur ki. Open Subtitles كُنا نعرف هذا , والأن من سيكون البطل الجديد ؟
    Onun her an ölebileceğini biliyorduk ama bu şekilde değil. Open Subtitles عرفنا أنها ستموت في أي وقت و لكن ليس هكذا
    Onun her an ölebileceğini biliyorduk ama bu şekilde değil. Open Subtitles عرفنا أنها ستموت في أي وقت و لكن ليس هكذا
    Okuldayken senin özel biri olacağını biliyorduk ve bunu söylemiştik. Open Subtitles كلنا عرفنا في المدرسة انك ستكونين مميزة, لقد قلنا ذلك
    Ama içimizden her ikimiz de birbirimizi tekrar görmeyeceğimizi biliyorduk. Open Subtitles لكن داخلنا كلانا عَرفنَا اننا لَنْ نَرى بعضنا البعض ثانيةً
    Fransızlar'ın tankları piyade birliklerine dağıttığını biliyorduk. Open Subtitles لقد علمنا أن القياده العليا الفرنسيه قامت بتشتيت فرق الدبابات على الجبهه
    Yani, aslında, bu pek beklediğimiz bir sonuçtu. Şey olacağını biliyorduk... Ne? Open Subtitles أعني بالضبط ما توقعنا ربما يفصحون ثانيةَ لعلها كانت غلطة
    Seni buldugumuz günden beri ikimiz de biliyorduk. Open Subtitles عرفناه نحن الأثنان منذ اليوم الذي وجدناك فيه
    Bütün üst düzey yöneticiler, bunlarin yagmaci oldugunu biliyorduk. Open Subtitles كل المدراء، ونعرف أنهم ينهبوننا
    Karanlık yerlerde kötü şeylerin döndüğünü biliyorduk. Open Subtitles نحنُ نعرفُ أن أشياءً سيّئة تحدث في الأماكنِ المظلمة.
    Çünkü o zaman bile bazı beklentilerimizin olduğunu biliyorduk. Open Subtitles لأن حتى في ذلك الوقت, علِمنا أن هنالك توقعات.
    İkimiz de eve dönüşümün bir kısmının da babamla uğraşmak olduğunu biliyorduk. Open Subtitles لما التقيتِ بوالدكِ بتلكَ الطريقة كلانا كان يعلم بأنّ جزءاً من عودتي إلى الديار كان التعامل مع والدي
    Senin bir şeylerin peşinde olduğunu biliyorduk. Open Subtitles لقد عَلِمنا أنَّكَ كنتَ تنوي لشيء
    Bu iz sürme değildi. Bir şeylerin yanlış olduğunu biliyorduk. Open Subtitles لم تكن المهمّة قابلة للتعقّب، فعلمنا أن هناك شيئًا غير طبيعيّ
    Bu işe başladığında, sonsuza dek burada olmayacağını biliyorduk. Anladım! Open Subtitles كلانا يعلم بأنك عندما بدأت العمل هنا، لن تبقى للأبد
    Sadece sen ve ben biliyorduk. Open Subtitles أنا وأنت الوحيدان اللذان عرفا بوجودها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد