Kırmızı demeniz gerektiğini biliyordunuz. | TED | قرأتم أزرق وأردتم أن تقولوا الأزرق ، بالرغم من أنكم كنتم تعرفون أن مهمتكم كانت الأحمر. |
Aşağıladığınız Big Al'ın AV ile bir sigorta poliçesi olduğunu biliyordunuz. | Open Subtitles | أنتم تعرفون أن آل لديه بوليصة تأمين معنا |
ikiniz bunu daha önceden biliyordunuz ama yine de ihbar etmediniz. | Open Subtitles | وهذا يعنى أنك أنت وهو كنتما تعرفان بهذا الأمر قبل اليوم |
O sektöre gitmenin Yeni Başlangıç ile olan antlaşmamızı ihlal edeceğini biliyordunuz. | Open Subtitles | كنت تعرف بأن دخول ألى ذلك القطاع كَانَ إنتهاك حقوق معاهدة التكوينِ الجديدِ.ه |
Elbette, burada garip bir şeyler olduğunu biliyordunuz. | Open Subtitles | بالتأكيد لقد عرفتِ الآن مالأمر الغريب الذي حدث هنا |
Çünkü kişiye özel bir malı çalmak için gittiğinizi biliyordunuz. | Open Subtitles | لأنك نويت أن تسرق ما كنت تعلم أنه ملكية خاصة. |
Bay Stokes, yakım fırınının sahibi olarak, ...nakil kamyonunun geleceği tarihi, zamanı ve rotayı biliyordunuz. | Open Subtitles | السّيد يَذكي، كمالك الفرنِ، عَرفتَ التأريخَ، الوقت والطريق الذي الشاحنة أَخذتْ. |
Ben ona, o da bana vurulmuştu. Her ikiniz de bunu biliyordunuz. | Open Subtitles | كنت مغرماً بها وهي كانت مغرمة بي وأنتما تعلمان ذلك |
Sinir köprüsünü aldığında ne kadar risk aldığını biliyordu. Hepiniz biliyordunuz. | Open Subtitles | لقد علم بالمخاطر قبل اخذ الجرعة كلكم علمتم |
Denememiş olsanız da hepiniz biliyordunuz. | TED | وعلى الرغم من أنه يحتمل أنكم لم تجربوا هذا، جميعكم عرفتم. |
Numaramı ve kızı aradığımı yalnız Coretta'yla sen biliyordunuz. | Open Subtitles | أنت وكوريتا فقط تعرفون رقمي الخاص وتعلمون بأنني أبحث عن الفتاة |
Bana geldiniz çünkü bunu vereceğimi biliyordunuz. | Open Subtitles | أتيتم إلي لأنكم تعرفون بأني أستطيع أن أوصل |
Diğer ortağımızı zaten biliyordunuz değil mi? | Open Subtitles | بالطبع أنت تعرفون زميلنا الأخر أليس كذلك ؟ |
- Bunu yapacağını biliyordunuz. | Open Subtitles | كنتما تعرفان أن بإمكانه عمل شيء كهذا إنه يفعل ذلك دائماً |
Ortaklarınla kemiklerin kanserli olduğunu biliyordunuz ve yine de umursamadınız! | Open Subtitles | اعتقد بأنك و شريكي كنتما تعرفان بأن العظام كانت مسرطنة و لم تهتموا للامر |
Meredith Gates'in ilgisini biliyordunuz değil mi? | Open Subtitles | كنت تعرف مسبقاً عن إهتمام ميريديث جايتس، أليس كذلك؟ |
Gezegenin durumunu biliyordunuz ve oraya inmemiz gerekeceğinin farkındaydınız. | Open Subtitles | كنت تعرف حالة الكوكب واننا سنضطر للخروج إليه |
Herkese gidip, kitaplarınızı aslında sizin yazmadığınızı söyleyeceğini biliyordunuz. | Open Subtitles | عرفتِ بأنّها ستُخبر الجميع بأنّك في الحقيقة لا تكتُبين كُتبكِ |
Siz bir hafta önceden 80 bin sterlin miras alacağınızı biliyordunuz. | Open Subtitles | لقد كنت تعلم أنه بعد أسبوع سوف تمتلك 80000 |
Her şeyi biliyordunuz ama yine de oğlum öldü. | Open Subtitles | عَرفتَ كُلّ تلك الأشياءِ... لكن ما زالَ ولدَي ميتُ الآن. |
Öyleyse ikiniz de zamanı ve yeri başından beri biliyordunuz. | Open Subtitles | كنتما تعلمان بوقت ومكان الحادثة |
Aşağıda bir şeylerin olduğunu biliyordunuz ve buna rağmen onları gönderdiniz! | Open Subtitles | لا تستعيده علمتم بوجود شئ هناك و مع ذلك أرسلتوهم |
Bilmek istiyorum. Evlendiğinizde, birbiriniz için doğru kişi olduğunuzu nereden biliyordunuz. | Open Subtitles | اريد فقط ان اعرف ، عندما تزوجتما كيف عرفتم انكم مناسبين لبعضكما |
İkiniz de bunun tehlikeli olduğunu biliyordunuz ama o gitmeliydi. | Open Subtitles | كلاكما عرفتما أن ذلك كان خطر لكنها اضطرت الى الرحيل. |
Kumar zaafını biliyordunuz. Borçlarını biliyordunuz. | Open Subtitles | كنتِ تعرفين أنه مدمن قمار، وكنت تعرفين حجم ديونه |
İlaç testlerinde görünmeyeceğini biliyordunuz ama tahminimce mavi idrar sebep olacağını farketmediniz. | Open Subtitles | عرفتي أنه لن يظهر على شاشة المخدر لكني أعتقد أنكِ لم تدركي أنه سيتحول إلى بول أزرق |
Hakkımdaki şeyleri nereden biliyordunuz? | Open Subtitles | كيف علمتى بشأنى... هذا الميكروفون أو سواء اى شئ آخر ؟ |
Peşinde olduğunu biliyordunuz bu yüzden önceki gece onu pusuya düşürdünüz. | Open Subtitles | علمتي أنه يراقبك ، لذا خططتي للإيقاع به في الليلة الماضية |
Bunun yeni patronlarınız tarafından pek iyi karşılanmayacağını biliyordunuz. Bu yüzden de işe başvururken özgeçmişinizden sildirdiniz. | Open Subtitles | ولابد من أنكِ علمتِ بأنه الوضع سيكون سيئًا مع رؤسائكِ الجدد. |