On bin metre yukarıda ne yapabileceksin acaba? | Open Subtitles | لكن ما الفائدة ونحن على أرتفاع 10 آلاف قدم في الهواء؟ |
Birkaç bin metre yukarıdan da bunu görebiliyor musun? | Open Subtitles | يمكنك القول من بضعة آلاف قدم فوق؟ |
Hepinizin bildiği gibi, evimiz olan Güney Kutbu İstasyonu 3 bin metre derinlikteki kutup buzunun üstünde bulunuyor. | Open Subtitles | الآن، كما تعرفون فإن محطة القطب الجنوبي، منزلنا تقبع على قمة 3 آلاف متر من الغطاء الجليدي القطبي العميق |
Yarığa 3 bin metre kaldı. | Open Subtitles | تفصلنا ثلاثة آلاف متر عن الصدع |
Benim için 10 bin metre yükseklikte olduğumuzun ufak bir hatırlatıcısı. | Open Subtitles | بل مُجرّد تذكرة صغيرة أننا نعلو 36 ألف قدم في الجو. |
10 bin metre irtifada değiştirin lütfen. | Open Subtitles | إني أحلق على إرتفاع ألف قدم. إنه إرتفاع ألف قدم. |
Bu konu için yeterince yüksek ve havza suyu, buz örtüsünün başına kadar yarık boyunca ilerliyor, aşağıya doğru bin metre. | TED | وفي حالتنا هو كذلك وبعدها يقوم الماء بزيادة عمق الصدع حتى يصل إلى قاعدة الصفيحة الجليدية ألف متر تحت الأرض |
On metre kadar boşluğa düşeceksin.. ama bu on metre, on bin metre gibi gelecek. | Open Subtitles | ستهبط ثلاثين قدماً لكنك ستظنها ثلاثين ألف |
4 bin metre kare. Şef'in Mutfağı tarzı. | Open Subtitles | على مساحة 4 آلاف قدم |
Mach 1'de beş bin metre. | Open Subtitles | خمسة آلاف متر بسرعة 1 ماك. |
10 bin metre yükseklikte ters giden bir soygun. | Open Subtitles | لقد جرت عملية السرقة بشكل سيء على علو 30 ألف قدم |
Sabit kanatlı uçuşta irtifa rekoru yaklaşık 26 bin metre, efendim. | Open Subtitles | الرقم القياسي لأقصى ارتفاع طيران بأجنحة ثابتة هو 85 ألف قدم ، يا سيدي |
Dokuz bin metre yükseklikte teneke bir kutuda otururken yapacak fazla bir şey yok. | Open Subtitles | ليس هنالك الكثير لفعله الجلوس بمقصورة بإرتفاع 30 ألف قدم |
daha ilerleyecek ve dakikada yaklaşık 400 bin metre küp su taşıyacak. | Open Subtitles | وأن تسحب معها قرابة 400 ألف متر ماء مكعب كل دقيقة |
Buraya açılıyor, 21 'e bin metre kala. | Open Subtitles | ينزل هنا ألف متر قبل التقاطع 21 |
Bir mil'in bin metre olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | وهناك ألف متر في الميل الواحد |
Bu yüzden paraşütle dalacağız. Atlama irtifası 10 bin metre. | Open Subtitles | لذا سنجري اقتحامًا عن طريق القفز بالمظلات من ارتفاع ثلاثين ألف قدم |