Hatta adamlarımdan bir tanesi senin Binbaşının cenazesinde olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | ثم احد رجالى قالى لى انك كنت فى جنازة الرائد ليسكورت. |
Evet, Binbaşının ölümü, şiddetli organ yetmezliği sonucunda olmuş. | Open Subtitles | أجل، سبب وفاة الرائد كان بسبب فشل عضوي حاد |
Binbaşının bir planı var ancak henüz onaylanmadı. | Open Subtitles | لدى الرائد خطة للإخلاء، ولكنها غير مرخص بها |
Bu odada, bu iyi saklanmış sırrı bilen ve ve Binbaşının ölümünden kazanç sağlayacak tek kişi, karısıydı. | Open Subtitles | شخص واحد فقط في الغرفة كان يعرف بهذا السر المحفوظ و كان يحاول الإستفادة من وفاة الميجور |
Binbaşının ofisinin dışında oturan sen değil miydin? | Open Subtitles | ذلك انت صحيح . كنت تجلس مع الميجور فى مكتبه ؟ نعم. |
Binbaşının çok gizli bilgilere ulaşabilme yetkisi vardı. | Open Subtitles | القائدة البحرية كان لها اطلاع مصنف سري جدا |
Kayıtlara geçsin diye söylüyorum Binbaşının elindeki sakatlık dünkü karşılaşmamız sırasında yoktu. | Open Subtitles | ملاحظة سجل الرائد لديه جرح على يديه لم يكن موجوداً أثناء اجتماع أمس. |
Binbaşının çabası belki de bizim son ve büyük ihtimalle de son çaremiz. | Open Subtitles | جهود الرائد ستكون أواخر وعلى الأغلب , أفضل ملاذا |
O da bizim ne istediğimiz ya da Binbaşının ne istediği değil Tanrı'nın ne istediğidir! | Open Subtitles | ليس ما نريده أو ما يريده الرائد ولكن ما يريده الرب |
Binbaşının yatak odasına gizlice girmeyi planladığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني بأنها تخطط لسرقة شيء ما من غرفة الرائد |
Kayıtlara geçsin diye söylüyorum Binbaşının elindeki sakatlık dünkü karşılaşmamız sırasında yoktu. | Open Subtitles | ملاحظة سجل الرائد لديه جرح على يديه .لم يكن موجوداً أثناء اجتماع أمس |
Binbaşının ağzını kapatın. Başardığımıza inanamadı. | Open Subtitles | تحدث إلى الرائد لن يصدق أننا فعلناها |
Tam Binbaşının anlattığı gibi. | Open Subtitles | انهم تبدو كما قال الرائد تماماً |
Binbaşının dikkati başka bir yerde. Başlayın. | Open Subtitles | الرائد غير منتبه الآن ، ابدأوا يا رجال |
Binbaşının komutanıyla konuştum. | Open Subtitles | رئيسي, تحدثت للتو مع رئيس الرائد |
Ölüm sebebini bulamamamın nedeni, Binbaşının mumyalanırken hayatta olmasıymış. | Open Subtitles | ان تركيز مادة الميثانول أكد صحة شكوكي السبب اني لم أعرف سـبب الوفاة كان بسبب أن الميجور |
Binbaşının kalbini durdurarak avının ölü olduğunu düşündüreceğiz. | Open Subtitles | نأمل أن نخدعها فى الإعتقاد أن ضحيتها قد ماتت بإيقاف قلب الميجور شيبرد |
Uzun olmayan bir süre önce, tam da Judith gibi - modern, bağımsız bir kızın Binbaşının yakışıklılığına av olduğunu işittim. | Open Subtitles | ليس منذ وقت طويل, سمعت فتاة, تقريبا مثل جوديث راقية, مستقلّة, وقعت فريسة فى شباك سحر الميجور |
Binbaşının cenazesini kaldırmaya yardım önerdim. - Görüldüğü kadarıyla, bu şekilde yalnız başına, memleketinden uzakta ölmek çok üzücü. | Open Subtitles | لقد عرضت المساعدة فى ترتيبات جنازة الميجور |
Binbaşının odasını temizlemem ve bir sonraki konuk için hazırlamam gerekiyor. | Open Subtitles | احتاج تنظيف غرفة الميجور لتكون جاهزة لأستقبال الضيف التالى |
Yemekte Binbaşının görüş alanında değildi. | Open Subtitles | انه لم يكن فى مجال نظر الميجور اثناء العشاء |
O görevdeki bir meslektaşı Binbaşının başka bir göreve atandığını sanıyormuş. | Open Subtitles | زميلة لها قالت أنها تعتقد بأن القائدة كانت تعمل على مهمة أخرى بالفعل. |