ويكيبيديا

    "binerken" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تركب
        
    • يركب
        
    • يصعد
        
    • تركبين
        
    • يركبون
        
    • تصعد
        
    • ركبت
        
    • تمتطي
        
    • أردت فقط أن أركب
        
    • يمتطي
        
    • عندما صعدنا
        
    • تمتطين
        
    Şehirdeki bir bayan garson birkaç dakika önce şerifle arabaya binerken görülmüş. Open Subtitles لقد شوهدت نادلة أحد المطاعم وهي تركب سيّارة مع العمدة قبل دقائق
    Herhangi biri kadını trene binerken bizzat görmüş mü? Open Subtitles هل رأى أحد بالفعل الزوجة وهى تركب القطار ؟
    Bay Bishop'un sahip oldugu klüplerin birinde çalisiyorum, ...ve onu kurbanin kayboldugu gece somon rengi bir Honda'ya binerken gördüm. Open Subtitles أنا أعمل لدى السيد بيشوب في نادٍ ليلي يملكه ورأيته يركب سيارة هوندا حنطية في الليلة التي اختفت فيها الضحية
    Buradan uzak olmayan yerde eşeğine binerken, bir aslan aniden onlara saldırmış. Open Subtitles كان يركب حماره فى الانحاء عندما هاجمه اسد فجأة
    Onu her geceyarısı bir arabaya binerken görmüş ve yakından takip etmiş. Open Subtitles رآه يصعد سيارة غريبة كل ليلة في منتصف الليل وتبعه عن قرب
    Her neyse şu yolun sonundaki kasabadayım ve seni bisiklete binerken gördüm. Open Subtitles على أية حال، إني أسكن بمنطقة صغيرة بنهاية الطريق، ورأيتكِ تركبين دراجتكِ.
    Dans pistine koştum, sakın gelme diye uyarmak için ama seni göremedim döndüğümde ise o adamları mavi Ford'a binerken gördüm. Open Subtitles ركضت مسرعة الى قاعة الرقص لأحذرك ألا تأتي، لكني لم أرك، فعدت، ورأيت أولئك الرجال يركبون الفورد الزرقاء
    Ama şunu unutmayın; kızlar otobüse binerken onlara saygısızlık yapmayın. Open Subtitles لكني سأقول هذا حين تصعد الراهبات إلى متن الحافلة لاتقللوا من احترامهن ولاتحرجوني
    Herhangi biri kadını trene binerken bizzat görmüş mü? Şunu söylemek zorundayım ki; Open Subtitles هل رأى أحد بالفعل الزوجة وهى تركب القطار ؟
    Şey, sanırım o zamandı, arabanın sesini duydum tepenin kenarına koştum ve Bayan Quested'i araca binerken gördüm. Open Subtitles رَكضتُ إلى الحافة ورأيت الآنسة كويستد تركب السيارة
    Bir hanımefendi ata binerken bile medeni olmalıdır. Open Subtitles السيدة يجب دائما أن تكون متحضرة حتى عندما تركب
    Peki, hadi onu hayal et. Uçağa binerken ona el sallıyorsun. Open Subtitles حسناً هيا ، تخيل هذا ، انت تلوح بالوداع لها في المطار هي تركب الطائرة
    Seni Dardogne'da bisiklete binerken, Tristan da Cunha'da domuzlarla güreşirken görebiliyorum. Open Subtitles يمكننى أن أراك فقط تركب دراجة في دوردوين تقاتل خنزير بري في تريستان دا كونيا
    Bizim dükkanda, Jetski'ye binerken çekilmiş bir resmi var. Open Subtitles لدينا صورة له فى المتجر وهو يركب الدراجة المائية
    Onu hatırlıyorum ,... Hesabını ben çıkarmıştım... Bir taksiye binerken gördüm. Open Subtitles أتذكره، لقد كنت أنا من أنهى إجرائاته في الواقع لقد رأيته يركب سيارة أجره
    Polisin aradığı SUV'ye binerken onun resmini çekmeli. Open Subtitles ونلتقط له صورة وهو يركب سيارة الدفع الرباعي التي نأمل أن تطابق صورتها الصورة التي تبحث عنها الشرطة
    - Otobüs duraklarını kontrol et. Belki biri onu otobüse binerken görmüştür. Open Subtitles تفقد محطة الأتوبيس لعل أحد رآه يصعد أو ينزل
    Torijjos'nun korumalarından birinin son anda tam uçağa binerken, bir kaset çalar verdiğini gösteriyordu. Open Subtitles أن أحد حراسه الأمنيين ,أعطاه في آخر لحظة يصعد فيها على الطائرة,
    Seni parayı alırken de arabaya binerken de gördü peki neden hiçbir şey söylemedi? Open Subtitles إذا رأكِ تأخذين المال ورأكِ تركبين السيارة إذن , لمَ لم يقول أي شئ؟
    Uçağa binerken yanına bir şey almayan kazkafalılara ne demeli? Open Subtitles ما رأيك في أولئك المغفلين الذين يركبون الطائرة دون شيء يقرأونه؟
    binerken görmedim. Hank, öldü işte. Open Subtitles انا لم ارها تصعد الى المروحية هانك، انها ميتة
    İçinizden biri onu partide, eve giderken ya da bir arabaya binerken görmüştür belki. Open Subtitles ربما أحد منكم رآها بعد الحفلة في طريقها إلى المنزل أو ركبت إحدى السيارات
    Ata binerken topuklu ayakkabı giymen gerekir. Open Subtitles عليك أن ترتدي حذاء ذو كعب عندما تمتطي حصانا.
    Bisiklete binerken kameraya çıkacaktım. Open Subtitles أردت فقط أن أركب دراجتي أمام الكاميرا
    Biz merdivenden çıkarken, aynı zamanda heykele de yaklaşırken, 9 yaşındaki en büyük oğlum, ''Baba, neden o ata binerken, diğerleri yürümek zorunda?'' TED وبينما نحن نذهب أعلى السلالم، شيئا فشيئا نقترب للـتمثال، ابني الأكبر، ذو التاسعة من العمر يقول: "أبي، لما هو الذي يمتطي حصان وهم وجب عليهم المشي؟"
    Hugh Jackman'ın orada olduğuna eminim. - binerken gördüm. Open Subtitles أقسم بأن (هيو جاكمان) هناك رأيته عندما صعدنا
    Seni at binerken izlemeye bayılıyorum. Open Subtitles أحب مراقبتكِ و أنت تمتطين الحصان.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد