Şehirdeki bir bayan garson birkaç dakika önce şerifle arabaya binerken görülmüş. | Open Subtitles | لقد شوهدت نادلة أحد المطاعم وهي تركب سيّارة مع العمدة قبل دقائق |
Herhangi biri kadını trene binerken bizzat görmüş mü? | Open Subtitles | هل رأى أحد بالفعل الزوجة وهى تركب القطار ؟ |
Bay Bishop'un sahip oldugu klüplerin birinde çalisiyorum, ...ve onu kurbanin kayboldugu gece somon rengi bir Honda'ya binerken gördüm. | Open Subtitles | أنا أعمل لدى السيد بيشوب في نادٍ ليلي يملكه ورأيته يركب سيارة هوندا حنطية في الليلة التي اختفت فيها الضحية |
Buradan uzak olmayan yerde eşeğine binerken, bir aslan aniden onlara saldırmış. | Open Subtitles | كان يركب حماره فى الانحاء عندما هاجمه اسد فجأة |
Onu her geceyarısı bir arabaya binerken görmüş ve yakından takip etmiş. | Open Subtitles | رآه يصعد سيارة غريبة كل ليلة في منتصف الليل وتبعه عن قرب |
Her neyse şu yolun sonundaki kasabadayım ve seni bisiklete binerken gördüm. | Open Subtitles | على أية حال، إني أسكن بمنطقة صغيرة بنهاية الطريق، ورأيتكِ تركبين دراجتكِ. |
Dans pistine koştum, sakın gelme diye uyarmak için ama seni göremedim döndüğümde ise o adamları mavi Ford'a binerken gördüm. | Open Subtitles | ركضت مسرعة الى قاعة الرقص لأحذرك ألا تأتي، لكني لم أرك، فعدت، ورأيت أولئك الرجال يركبون الفورد الزرقاء |
Ama şunu unutmayın; kızlar otobüse binerken onlara saygısızlık yapmayın. | Open Subtitles | لكني سأقول هذا حين تصعد الراهبات إلى متن الحافلة لاتقللوا من احترامهن ولاتحرجوني |
Herhangi biri kadını trene binerken bizzat görmüş mü? Şunu söylemek zorundayım ki; | Open Subtitles | هل رأى أحد بالفعل الزوجة وهى تركب القطار ؟ |
Şey, sanırım o zamandı, arabanın sesini duydum tepenin kenarına koştum ve Bayan Quested'i araca binerken gördüm. | Open Subtitles | رَكضتُ إلى الحافة ورأيت الآنسة كويستد تركب السيارة |
Bir hanımefendi ata binerken bile medeni olmalıdır. | Open Subtitles | السيدة يجب دائما أن تكون متحضرة حتى عندما تركب |
Peki, hadi onu hayal et. Uçağa binerken ona el sallıyorsun. | Open Subtitles | حسناً هيا ، تخيل هذا ، انت تلوح بالوداع لها في المطار هي تركب الطائرة |
Seni Dardogne'da bisiklete binerken, Tristan da Cunha'da domuzlarla güreşirken görebiliyorum. | Open Subtitles | يمكننى أن أراك فقط تركب دراجة في دوردوين تقاتل خنزير بري في تريستان دا كونيا |
Bizim dükkanda, Jetski'ye binerken çekilmiş bir resmi var. | Open Subtitles | لدينا صورة له فى المتجر وهو يركب الدراجة المائية |
Onu hatırlıyorum ,... Hesabını ben çıkarmıştım... Bir taksiye binerken gördüm. | Open Subtitles | أتذكره، لقد كنت أنا من أنهى إجرائاته في الواقع لقد رأيته يركب سيارة أجره |
Polisin aradığı SUV'ye binerken onun resmini çekmeli. | Open Subtitles | ونلتقط له صورة وهو يركب سيارة الدفع الرباعي التي نأمل أن تطابق صورتها الصورة التي تبحث عنها الشرطة |
- Otobüs duraklarını kontrol et. Belki biri onu otobüse binerken görmüştür. | Open Subtitles | تفقد محطة الأتوبيس لعل أحد رآه يصعد أو ينزل |
Torijjos'nun korumalarından birinin son anda tam uçağa binerken, bir kaset çalar verdiğini gösteriyordu. | Open Subtitles | أن أحد حراسه الأمنيين ,أعطاه في آخر لحظة يصعد فيها على الطائرة, |
Seni parayı alırken de arabaya binerken de gördü peki neden hiçbir şey söylemedi? | Open Subtitles | إذا رأكِ تأخذين المال ورأكِ تركبين السيارة إذن , لمَ لم يقول أي شئ؟ |
Uçağa binerken yanına bir şey almayan kazkafalılara ne demeli? | Open Subtitles | ما رأيك في أولئك المغفلين الذين يركبون الطائرة دون شيء يقرأونه؟ |
binerken görmedim. Hank, öldü işte. | Open Subtitles | انا لم ارها تصعد الى المروحية هانك، انها ميتة |
İçinizden biri onu partide, eve giderken ya da bir arabaya binerken görmüştür belki. | Open Subtitles | ربما أحد منكم رآها بعد الحفلة في طريقها إلى المنزل أو ركبت إحدى السيارات |
Ata binerken topuklu ayakkabı giymen gerekir. | Open Subtitles | عليك أن ترتدي حذاء ذو كعب عندما تمتطي حصانا. |
Bisiklete binerken kameraya çıkacaktım. | Open Subtitles | أردت فقط أن أركب دراجتي أمام الكاميرا |
Biz merdivenden çıkarken, aynı zamanda heykele de yaklaşırken, 9 yaşındaki en büyük oğlum, ''Baba, neden o ata binerken, diğerleri yürümek zorunda?'' | TED | وبينما نحن نذهب أعلى السلالم، شيئا فشيئا نقترب للـتمثال، ابني الأكبر، ذو التاسعة من العمر يقول: "أبي، لما هو الذي يمتطي حصان وهم وجب عليهم المشي؟" |
Hugh Jackman'ın orada olduğuna eminim. - binerken gördüm. | Open Subtitles | أقسم بأن (هيو جاكمان) هناك رأيته عندما صعدنا |
Seni at binerken izlemeye bayılıyorum. | Open Subtitles | أحب مراقبتكِ و أنت تمتطين الحصان. |