- Tamam, bekle. - Haydi. Trene binmeye mi korkuyorsun? | Open Subtitles | أجل انتظر قليلاً هل أنت قلقة من ركوب الآلة ؟ |
Ama bulamadık ve o kadar ıslanmış ve üşümüştük ki saat 10'u geçiyor olmasına rağmen metroya binmeye karar verdik. | Open Subtitles | وكنّا بالفعل مُنقعين بالمطر وشاعرتين بالبرود، لذا قرّرنا في النهاية ركوب المترو، حتى ولو كان بعد الساعة الـ 10: 00. |
Genç bir subaya seni ata binmeye çıkarmasını emretmemiz gerekecek. | Open Subtitles | علينا أن نأمر احد الضباط شاب لطيف ليأخذك لركوب الخيل |
Şatoya giden teleferiğe binmeye hazır olduğunuzda... | Open Subtitles | ربما عندما تكوني جاهزة لركوب التليفريك الي القلعة |
Ata binmeye düşkünlüğü vardı. Belkemiğini kırdı. | Open Subtitles | كانت شغوفة بركوب الخيل لقد كسرت عمودها الفقري |
Binmek için hazırlanın. Tekrarlıyorum, binmeye hazırlanın. | Open Subtitles | استعدوا للصعود أكرر، استعدوا للصعود |
Şüpheli kalabalık bir trene binmeye hazırlanıyor. | Open Subtitles | هنا البلدوق المشتبه به هو الأن بصدد الصعود إلى القطار المزدحم بالمسافرين |
Dalgalı sulara iniş yapmak vahşi bir ata binmeye benzer. | Open Subtitles | الهبوط على المياه بالموجات المتلاطمة يماثل الركوب على حصان بري |
O kaçmış, avukat kovalamış, arabasına binmeye çalışırken de sözle taciz etmiş. | Open Subtitles | هو هرب وهي تبعته معتديةً على الضحية لفظيًا وهو يحاول ركوب سيارته |
İşin tuhafı, bu sabah bir lunaparka gittik ama bir alete binmeye korktu. | Open Subtitles | المضحك، ذهبنا إلى الملاهي سابقًا اليوم وشعرت بخوف شديد من ركوب تلك اللعبة. |
Ted bir motorsiklet yarışçısıydı, fakat 1978 bir araba kazası geçirdi ve görme yeteneğini kaybetti. Motorsiklete binmeye çalışıyorsanız yıkıcı bir durum. | TED | كان تيد متسابق للدراجات النارية، لكن في عام 1978 تعرض لحادث سير وفقد بصره, الشيء المدمر هو إذا حاولت ركوب الدراجات النارية. |
Bu iş bisiklete binmeye benzer. Hiç unutulmaz. | Open Subtitles | إنها مثل ركوب الدراجة لا يمكنك أن تنسى كيف تفعلينها |
- Arabaya binmeye çalışıyorum. - O zaman bunu "dört"te yap. | Open Subtitles | أحاول ركوب السياره - *إذن ، قم بالعد إلى *أربعه - |
Bobby, babamla at binmeye gidiyoruz. Umarım gücenmezsin. Akşama görüşürüz, olur mu? | Open Subtitles | بوبي ، أبي سيأخدني 'لركوب الخيل آمل أن لا تمانع سأراك الليلة ، حسناً؟ |
Bir keresinde çok önemli bir toplantısı vardı... ama beni at binmeye götürmüştü. | Open Subtitles | كان عنده إجتماع هام جدا ذات يوم و بدلا من حضوره أخذني لركوب الخيل |
Ne yazık ki yarın at binmeye gelemeyeceğim. Elimde değil. | Open Subtitles | أخشى أنه لا يمكنني الذهاب لركوب الخيل جداً، ليس الأمر بيدي |
Cumartesi günü annemle ata binmeye gidebilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا الذهاب مع أمي لركوب الخيل يوم السبت؟ |
Araba tamircisi ya da hademe olacağımızı söyleselerdi kimseyi o denizaltıya binmeye ikna edemezlerdi sanırım. | Open Subtitles | لما استطاعوا خداع أحد بركوب الغوّاصة لو أخبرونا بأنّا سنصبح ميكانيكيّين وعمّال نظافة |
At binmeye hazırlan! | Open Subtitles | إستعدّوا للصعود |
Seni uçağa binmeye zorlamak için ne yapmam gerekiyor? | Open Subtitles | ماذا علي فعله لأجبرك على الصعود إلى الطائرة |
Metroya binmeye yarım saat bile dayanamayan adam şimdi Union City'e gitmek istiyor. | Open Subtitles | أنت لا تريد الركوب ساعة أو أثنان على النفق الآن تريد الذهاب إلى إتحاد المدينة؟ |
Bayanın arabanıza binmeye meraklı olmadığını görüyorum, bayım. | Open Subtitles | لا اظن أن السيدة ترغب بالصعود لعربتك سيدي! .. |
Yarın öğlen buradan çıkacağız. Ata binmeye hazır olun. | Open Subtitles | و سوف نخرجك من هذه المنطقه ظهر الغد استعدوا للركوب |
Carla gelir gelmez at binmeye gideceğim, şikayet istemiyorum. | Open Subtitles | عندما تأتي كارلا لهنا، سأذهب لإمتطاء الأحصنة وأريد تقريراً جيداً |
Belki sadece Geoffrey'nin kaza binmeye çalıştığı zaman. | Open Subtitles | عندما جيفري حاولَ لرُكوب a أوزّة. |