ويكيبيديا

    "bir çöp" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • قمامة
        
    • من القمامة
        
    • سلة المهملات
        
    • مهملات
        
    • مثل القمامة
        
    • قشة
        
    • المُهملات
        
    • سلة القمامة
        
    Nasıl olmuştu bilmem ama plastik bir çöp kovasında yapmıştım. Open Subtitles حسناً, لا اعرف كيف. لقد صنعتها في علبة قمامة بلاستيكية
    Cesedini, güvenli evin bir sokak ötesindeki bir çöp tenekesinde bulmuşlar. Open Subtitles وجدوا جثته في مكب قمامة على بعد شارع من البيت الآمن
    Hayır, sadece gerekli araçlarınız yok mesela arkasından sarkacağınız bir çöp kamyonu gibi. Open Subtitles كلّا، أنتم فقط تفتقرون إلى المعدّات المناسبة، مثل شاحنة جمع قمامة تتعلّقون بمؤخرتها.
    Hiçbir yere gitmeyen çok pahalı bir çöp yığını. TED مكلفة جداً كومة من القمامة التي لا يذهب في أي مكان.
    Ayrıca burada görebileceğiniz üzere tarihi köprünün ötesinde, plazanın hemen yanında, nehir size sanki bir çöp nehriymiş gibi görünebilir. TED وخلف الجسر التاريخي الذي ترونه هنا، بجانب الساحة، تستطيعون رؤية أن النهر كان يبدو كنهر من القمامة.
    Ajansın dar sokağında bir çöp kutusu var. Bir film rulosu var içinde. Open Subtitles أذهبي إلي سلة المهملات التي في الزقاق خلف الوكالة، داخلها ستجدي بكرة فيلم
    O akşam, karanlıkta pazara tekrar geldim ve "uhh, uhh" sesini duydum. Tabi ki, bir çöp yığınının üstünde ölen bir orangutan yavrusu buldum. TED . وفي هذا المساء عدت إلى السوق ليلاً وسمعت " آه ، آه" ويقيناً وجدت صغير مريض من انسان الغاب يموت على كومة قمامة.
    Sanırım bir çöp kutusu falan bulmalıyız. Open Subtitles أعتقد أن علينا إيجاد صندوق قمامة أو ما شابه
    İhtiyar Shred bir çöp kamyonunun tam arkasına bir kuğu dalışı yapmıştı! Open Subtitles أدى شريدر حركة غطسة البجعة وحط في مؤخرة شاحنة قمامة
    Kuzeydoğu köşesinde bir çöp tenekesi var. Open Subtitles هناك قمامة يُمْكِنُ أَنْ على الزاويةِ الشمالية الشرقيةِ.
    Efendim, sakin olursanız size bir çöp kovası patlamış mısır ikram etmekten mutluluk duyarım. Open Subtitles ..سيدي، إذا هدأت من غضبك سأكون سعيداً بإهدائك كيس قمامة مليئاً بالفشار
    Şuna bakar mısın tatlım? Birisi mükemmel bir çöp kutusu düşürdü. Open Subtitles انظر إلى هذا يا حبيبي أحدهم ألقى صفيحة قمامة جيدة
    Öğrencilerimin bir sahilde yürür yürümez, bir çöp yığınlarına rastlamaları uzun sürmüyor. TED ولم نستغرق وقتا طويلا حتى بدأ تلامذتي بالتجول على الشاطئ والتعثر بأكوام من القمامة.
    Apartmanındaki bir çöp parçasını toplamakla başla. TED ابدأ بالتقاط قطعة من القمامة في مربعك السكني.
    Senin bir çöp yığını olduğunu ve seni bir daha görmek istediğini sana söylememi istedi. Open Subtitles و أوصتني بأن أقول لك بأنّك كومةٌ من القمامة الكاذبة و بأنّها لا تريد أن تراك مجدّداً
    Buradayım çünkü devasa bir çöp topu tam üzerimize geliyor. Open Subtitles كلا. وإنما أتيت لأن هناك كرة هائلة من القمامة تتوجه صوبنا مباشرةً.
    Kadının biri yağlarını aldırıyor ve çıkanlar koca bir çöp kutusunu dolduruyor. Open Subtitles أمرأه تزيل دهونها و ويملأ سلة المهملات بالكامل
    Okul içinde ya da dışında gördüğün herhangi bir çöp kutusu. Open Subtitles في أي سلة مهملات تراها في المدرسة أو خارج المدرسة فعليا
    Bak, birisi bu adamı parçalara ayırdı ve bir çöp gibi dışarı attı. Open Subtitles اسمع ، شخص ما قام بتقطيع هذا الشخص إلى أجزاء صغيرة وقام برمية مثل القمامة التي شاهناها أمس
    Bu küçük bir çöp parçası İki köşesinden kırparsanız, bir yavru timsahın ağzına benzer. TED هذه قشة صغيرة، وما تقوم به هو فقط قرص الجانبين هنا، فتصبح فم تمساح للأطفال.
    Ahyeon-dong üst geçidinin yanında, fırının önünde, bir çöp kutusu var. Open Subtitles بجانب جسر (ايهون دونغ) أمام المخبز، قرب المُهملات
    Seni bir çöp kutusuna tıkıp tribünden yuvarlamıştık sen de tüm okulun önünde 45 metre uçmuştun. Open Subtitles لقد قمنا بدحرجتك على المدرجات بداخل سلة القمامة واستمريت في التدحرج حتى خط الـ50 ياردة أمام المدرسة بأكملها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد