ويكيبيديا

    "bir çözümü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هناك حل
        
    • الحل
        
    • هناك حلول
        
    - Bir gün bir hata yapacak. - Tek bir çözümü var. Open Subtitles يوما ما سوف يرتكب خطاً ولكن هناك حل واحد.
    Problemlerimizin barışçı bir çözümü olmayacak gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو انه لن يكون هناك حل سلمي لخلافاتنا في النهاية
    Her şeyin bir çözümü vardır. Open Subtitles هناك حل ومخرج لكل شيء فقط إذا توقفنا وفكرنا قليلا
    Adila'nın mükemmel bir çözümü var: Senelerdir taşıdığı veri kristali aktif edilmek için doğru zamanı bekliyor. TED تمتلك أديلا الحل الأمثل: كريستالة بيانات التي كانت تحملها منذ سنوات، منتظرةً اللحظة المناسبة لتفعيلها.
    Sizi temin ederim, Capitol Bankasının mükemmel bir çözümü var. Open Subtitles ثِق أيها العمدة أن المصرف الرئيسي بنيويورك لديه الحل
    Kolay bir çözümü yok, ama bunu göz ardı etmek kendi riskimizi almak anlamına geliyor. TED ليست هناك حلول سهلة، ولكن ما أقوله لكم هو أننا أهملنا هذه المشكلة وهو ما يعرضنا للخطر.
    bir çözümü yoksa, boynumu bu evlilik boyunduruğa koymam gerekecek. Open Subtitles إذا لم يكن هناك حل فسأجبر على وضع عنقي لعربة العبودية تلك
    Lakin bu problemin bir çözümü var. Open Subtitles في القرون المنقضية ولكن هناك حل لهذه المشكلة
    Peki tüm bu sorunların basit bir çözümü olabilir mi? Open Subtitles لكن هل من المكن أنه هناك حل واحد لكل تلك المشاكل؟
    Tüm bunların tek bir çözümü var. Tekrar birlikte çalışacağız. Open Subtitles أتعلم أن هناك حل واحد لكل هذا هو أن نعود للعمل سوياً.
    Biliyorsun, belki de sorunlarımızı çözmenin hızlı içki içmekten başka bir çözümü vardır. Open Subtitles لعلمكِ ، لعل هناك حل لمشكلتينا إضافة إلى الشرب السريع
    Tarım Bakanlığı gerçekten hem peynir tüketimini arttırıp hem de sağlıklı yaşamı teşvik ediyorsa kolay bir çözümü var, pey-zersiz. Open Subtitles لو قسم الزراعة الأمريكي حقا يريد زيادة إستهلاك الجبن والترويج لأسلوب حياة صحي هناك حل سهل،تمرين الجبن
    En azından bu evde bir çözümü olur. Open Subtitles على الاقل وقتها .سيكون هناك حل لما يدور في هذا المنزل
    Varsayalım ki tüm halkın akıl sağlığını tehdit eden gürültü kirliliği probleminin çok mantıklı ve çok uygun bir çözümü olsun. Open Subtitles لنقل بشكل افتراضي انه كان هناك حل منطقي ومناسب لمشكلة التلوث الضوضائي الذي يهدد الصحة العقلية للمجتمع بأكلمه
    Meslektaşlarımla konuşurum. Kafa kafaya verip bir şeyler düşünebilirsek bildiririm sana. - Mutlaka bir çözümü vardır. Open Subtitles دعني أتكلم مع زملائي ونفكر قليلاً ونجد حلاً، وأنا واثق أنّ هناك حل
    Düşüncemize göre doğa her zaman bir şekilde kendi kendine yeterlilik oluşturacak bir çözümü mutlaka yaratır. Open Subtitles نعتقد أن الطبيعة تختار فقط الحل الذي يؤدي إلى تناسق ذاتي
    Siyasi bir çözümü kabul edebilecek kadar bilge biri gibi konuştun. Open Subtitles تتكلمين بحنكة من قد يقدر أهمية الحل السلمي
    ...mesele ne olursa olsun... şiddet bunun bir çözümü olamaz. Open Subtitles أنه مهما كان ماستواجههفي الحياة.. لا يدعو أن يكون العنف هو الحل المقبول.
    Bu işin barışçıl bir çözümü olmalı çocuklar. Open Subtitles يجب أن يكون هناك نوع من الحل السلمي لهذا، فلاس.
    Bakın, sizin sorununuzun çok daha güvenli bir çözümü var. Open Subtitles اسمع, هناك حلول أكثر أمانًا لمشكلتك.
    Bunun basit bir çözümü yoktur. Open Subtitles ليس هناك حلول بسيطة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد