Dövüşmeyi bilmeyen Bir çocuk için, çok iyi dövüşüyorsun. | Open Subtitles | جيد جداً بالنسبة لطفل لا يعرف القتال بالتأكيد تعرف كيف تحارب |
5 yaşındaki Bir çocuk için oldukça iyi fırlatıyor değil mi? | Open Subtitles | يرمي جيداً بالنسبة لطفل بالخامسة من عمره , أليس كذلك؟ |
Bu geceki iş Bir çocuk için değil karımın annesi için. | Open Subtitles | هذه الوظيفة ليست من أجل طفل فى الواقع إنها من أجل والدتى |
Evet, şey, babası görev sırasında öldürülen Bir çocuk için, hiçbir şey büyük değildir. | Open Subtitles | نعم، ليست بشيئ كبير على طفل قُتل والده أثناء تأدية الخدمة |
Özel Bir çocuk için oyun arkadaşı bulmak çok zor olabiliyor. | Open Subtitles | أجل , قد يكون الأمر صعباً قليلاً أيجاد رفاق للعب لطفلة موهوبة |
Bak, Bir çocuk için hayatını feda etmek istemediğini biliyorum. | Open Subtitles | اسمع، أعرف بأنك لا تريد التضحية بحياتك لأجل طفل. |
Görsel sanatlar okurken, nasıl gördüğümüzü öğreneceğimi düşündüm -- neyi gördüğünün çoğunu değiştiremeyen Bir çocuk için, bu güçlü bir dersti. | TED | دراسة الفنون المرئية,أقتنعت أن أتعلم كيف أرى درس قوي لفتى لم يكن يستطيع التغيير كثيراً فيما كان يراه |
Ama Bir çocuk için bu kuyrukluyıldız bir nebze bile korkutucu değildi. | Open Subtitles | ولكن بالنسبة لطفل واحد لم يكن المذنب مخيفاً أبداً |
Babasının köpeğe oturmayı öğretemediği Bir çocuk için ne kadar etkileyici olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | مذهل، أتعلم كم مدهشٌ هذا بالنسبة لطفل لايستطيع والده حتى حمل الكلب على الجلوس |
Bir çocuk için bir haftada çok fazla kilise işi var. | Open Subtitles | تلك الكثير من أعمال الكنيسة الأسبوعية بالنسبة لطفل |
Hepimizin ölümüne neden olacak Bir çocuk için niye ıstırap çekmeyi göze alıyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنت مستعد للمعاناة من أجل طفل من سيدمرنا ؟ |
Hasta Bir çocuk için biraz fazla. | Open Subtitles | يبدوا لي أنها مسافة طويلة من أجل طفل مريض |
Sevdiği birinin acı çekmesini izlemek küçük Bir çocuk için çok üzücü olmalı. Sorunlarımın üstesinden geldim. | Open Subtitles | ومن المؤكد أن هذا الأمر كان مريرًا على طفل صغير مشاهدًا أحد أحبائه يعاني كثيرًا |
Başka Bir çocuk için acele etmesek mi acaba? | Open Subtitles | ربما لا ينبغي ان نستعجل في الحصول على طفل اخر ؟ |
İki yaşındaki Bir çocuk için ne kadar güzel ve heyecanlandırıcı bir hikaye! | Open Subtitles | يا للعجب يا لها من قصة ساحرة تدعو للتفاؤل لطفلة بعمر السنتين |
Bir çocuk için kötü bir şey. | Open Subtitles | انه أمر سيء بالنسبة لطفلة في سنها |
Bir çocuk için her şeyi bir kenara atmaya niyetliydi. | Open Subtitles | كان من الجنون أن نرمي كل هذا لأجل طفل |
17 yaşında Bir çocuk için yasal olarak ya da yasa dışı silah satın almak, - benim bilgim ya da iznim olmadan - dehşete düşürecek kadar kolaydı. | TED | كان سهلًا بشكل مروع لفتى بعمر السابعة عشر أن يقوم بشراء أسلحة سواء بشكل قانوني أو غير قانوني، دون إذني أو معرفتي. |
Bir daha görmeyeceğim Bir çocuk için ölebilirdin. | Open Subtitles | كان يمكن أن تقتل من أجل طفلة ما لن تراها مجددًا |
İki yıl, Bir çocuk için yuva diyebileceği güvenli bir yerden mahrum olamayacağı kadar uzun bir süre. | Open Subtitles | عامان فترة طويلة على طفلة لتكون بلا مكان آمن تدعوه منزلاً |
Kimse sormazsa hayır, ama bir kutu donmuş yoğurt için hayatını riske atan Bir çocuk için yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | ليس ان لم يسألني أحد لكنني لن أكذب من أجل صبي يخاطر بحياة الناس من أجل بضع أونصات من الزبادي المجمده |
Okula başladığım dönemde, Kanada'nın kışları... ...yaşına göre biraz kısa Bir çocuk için fazla hoş bir deneyim değildi. | TED | لم يكن الوصول إلى المدرسة, بالنّسبة لطفل صغير السنّ, وخلال فصل الشّتاء الكندي, تجربة ممتعة. |
Beş yaşındaki Bir çocuk için inanılmaz büyüktü. | Open Subtitles | كان كبيراً بشكل كبير بالنسبة الى فتى في الخامسة |
Ve, 16 yaşındaki Bir çocuk için, ciddi bir cezanın eşiğindesin. | Open Subtitles | و في سنة السادسة عشرة ستكون أمامك معضلة كبيرة |